Güneş & Güneş Hukuk Bürosu, yerli ve yabancı müvekkillerine Gayrimenkul (Taşınmaz) Hukuku ve davalarına yönelik olarak, alanında uzman ve deneyimli avukat kadrosuyla geniş kapsamlı hukuki hizmetler sunmaktadır. Gayrimenkul sektöründeki her türlü hukuki ihtiyaca yanıt verebilecek yetkinlikte, ulusal ve uluslararası düzeyde çözüm odaklı hizmetler sağlamaktayız.
Gayrimenkul işlemleri sırasında müvekkillerimizin karşılaşabileceği hukuki riskleri en aza indirgemek, haklarını koruma altına almak ve süreçleri sorunsuz bir şekilde yönetmek öncelikli hedefimizdir.
Gayrimenkul (Taşınmaz) Avukatlık Hizmetlerimiz
1. Yatırım ve Gayrimenkul Alım-Satım İşlemleri
- Yerli ve yabancı yatırımcılara yatırım kararı esnasında ve sonrası süreçlerinde uluslararası standartlarda hukuki danışmanlık ve her türlü sözleşmelerin hazırlanması.
- Gayrimenkul satış sözleşmelerinin hazırlanması, tapu işlemleri, devir işlemleri takibi ve süreç yönetim hizmetleri.
- Satış vaadi sözleşmelerinin yapılması, bu sözleşmelerden kaynaklanan tapunun ferağı davası ve süreç yönetimi.
- Tapuda satış işlemlerinin yapılması esnasında hazır bulunma ve temsil.
- Yabancı alıcı gerçek şahıs veya yabancı şirketler adına yetkili makamlar nezdinde gayrimenkulün asgari izni için başvurma ve kesin olarak tapuda devir, satış ve tescil işlemlerinin yürütülmesi, vekaleten satış temsili ve süreç yönetimi.
- Türkiye’de yerli ve yabancı yatırımcıların gayrimenkul alım ve satımlarına ilişkin süreç yönetimi ve yatırım danışmanlığı hizmeti.
2. Tapu, Tescil ve Zilyetlik İşlemleri
- Kat irtifakı ve kat mülkiyeti tesis edilmesine yönelik yol haritasının hazırlanması ve tescil işlemlerinin yürütülmesi.
- Tapu iptal ve tescil davaları, men’i müdahale, şuf’a (kanuni alım) hakkı, geçit hakkı, ortaklığın giderilmesi (izale-i şüyu) davalarının açılması ve süreç yönetimi.
- Her türlü zilyetlik ile ilgili davalar, zilyetliğin korunması ve kazanımlarına ilişkin davalar, 3091 sayılı yasa kapsamında idari başvurular ve tapu iptal ile tescil davalarında avukatlık hizmeti.
- Taşınmazın tapu kayıtlarının araştırılarak; takyidatın alınması, incelenmesi ve satışa engel olası hukuki sınırlandırmaların tespit edilmesi.
- Tapu kaydında sınırlandırmaların hukuki değerlendirmesi ve gayrimenkul risk analiz raporlarının hazırlanması.
3. İnşaat ve Proje Hukuku
- İnşaat projelerinin finansmanının garanti altına alınması için gerekli gayrimenkul teminatlarının tesis edilmesi, fon ve kredi kuruluşları ile görüşmelerde danışmanlık.
- Uluslararası ve yerel projelere ait inşaat, alım-satım, ortaklık dahil her türlü sözleşmelerin İngilizce, Rusça, Almanca ve Hollandaca gibi dillerde hazırlanması.
- Kentsel dönüşüm kapsamındaki riskli yapı veya alan kararlarına itiraz ve bu kapsamda açılan davaların takibi.
- Kentsel dönüşüm projelerinde tarafların uzlaşmalarının sağlanması, kat maliklerinin bilgilendirilmesi ve sözleşmelerin hazırlanması.
- Arazi kullanımlarının planlanması ve inşaat süreci düzenleme, resmi kurumlar ve kamu idareleri nezdinde gerekli izinlerin alınması.
4. Kira Hukuku ve Sözleşmeler
- Her türlü gayrimenkul kiralama sözleşmelerinin hazırlanması, kira sözleşmesi ihlali ve iptali davalarının yürütülmesi.
- Kira bedelinin tespiti, uyarlama davaları ve kira alacaklarının tahsili.
- Kira süresince veya bitiminde mülk sahibi ile kiracı arasında çıkan anlaşmazlıklarla ilgili hukuki danışmanlık ve dava süreç yönetimi.
5. Kamulaştırma ve Tazminat Davaları
- Kamulaştırma, kamulaştırmasız el atma ve işgal tazminatı (ecri misil) davalarının açılması.
- İmar planlarından kaynaklanan ve taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkı kısıtlamaları nedeniyle açılan iptal ve tazminat davaları.
6. Performans ve Risk Analizleri
- Yatırım yapılacak veya satın alınacak taşınmazların performans analizleri, durum tespit raporları ve değerleme raporlarının hazırlanması.
- Taşınmazın imar, tapu ve kadastro durumunun mevcut durumu ile uyumlu olup olmadığının denetlenmesi ve raporlanması.
7. Mülkiyet Hakkı ve Anayasal Başvurular
- Mülkiyet hakkı ihlalleri nedeniyle Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru veya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuru yapılması.
- Daha önce tapulu olup da tapusu iptal edilen orman arazileri ile ilgili tazminat davalarının takibi.
Neden Güneş & Güneş Hukuk Bürosu?
26 Yıllık Tecrübe
1999 yılından beri müvekkillerimize hukuki danışmanlık hizmeti sağlamaktayız.
30 Kişilik Ekip
Farklı çalışma alanlarında uzman olan avukatlarımız ve yardımcı ekip arkadaşlarımızla 30 kişilik bir aileyiz.
4 Dilde Hizmet
Uluslararası olarak Türkçe, İngilizce, Almanca, Rusça, dillerinde ana dil seviyesinde hukuki danışmanlık sağlamaktayız.
46 Farklı Çalışma Alanı
Bir çok farklı çalışma alanında müvekkillerimize hukuki destek sağlamaktayız.
Güneş & Güneş Hukuk Bürosu, gayrimenkul hukuku alanında müvekkillerinin haklarını koruma ve hukuki süreçlerde güvenilir bir rehber olma misyonunu benimsemektedir. Gerek yatırım süreçlerinde gerekse uyuşmazlıkların çözümünde, ulusal ve uluslararası düzeydeki uzmanlığımızla her zaman yanınızdayız.
Taşınmaz hukuku ile ilgili tüm ihtiyaçlarınız için deneyimli ekibimizle çözüm odaklı hizmet sunmaktan memnuniyet duyarız. Bize ulaşarak güvenilir ve profesyonel bir hizmet alabilirsiniz.
“Müvekkillerimizin hak ve kazanımlarını 25 yıldır önemsiyoruz”
Gayrimenkul ve İnşaat Hukuku ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Türk Borçlar Kanunu (TBK) Md 350’ye göre kiraya veren, kiralanan mülkü; kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut, işyeri gereksinimi sebebiyle kullanma zorunluluğu varsa
Türk Borçlar Kanunu (TBK) Md 350’ye göre kiraya veren, kiralanan mülkü; kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut, işyeri gereksinimi sebebiyle kullanma zorunluluğu varsa, dava ile kira sözleşmesini sona erdirebilir. Bu amaçla “ihtiyaç sebebiyle tahliye” davasını kiracısı aleyhine açabilir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 316. maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı sözleşmeye uygun olarak özenle kullanmak ve kiralananın bulunduğu taşınmazda oturan kişiler ile komşulara gerekli saygıyı göstermekle yükümlüdür.
Kiracının bu yükümlülüğe aykırı davranması durumunda sözleşmeye aykırılık nedeniyle tahliyesine karar verilebilmesi için kiraya verenin konut ve çatılı işyeri kirasında kiracıya en az otuz gün süre vererek aykırılığın giderilmesini, aksi takdirde sözleşmeyi feshedeceğini yazılı olarak bildirmesi ve tanınan bu süre içerisinde de akde aykırılığın giderilmemiş olması gerekir. Diğer kira ilişkilerinde ise, kiraya veren, kiracıya önceden bir ihtarda bulunmaksızın, yazılı bir bildirimle sözleşmeyi hemen feshedebilir.
Konut ve çatılı işyeri kirasında, kiracının kiralanana kasten ağır bir zarar vermesi, kiracıya verilecek sürenin yararsız olacağının anlaşılması veya kiracının bu yükümlülüğe aykırı davranışının kiraya veren veya aynı taşınmazda oturan kişiler ile komşular bakımından çekilmez olması durumlarında kiraya veren, yazılı bir bildirimle sözleşmeyi hemen feshedebilir.
Sürenin Dolması veya Feshi İhbar Üzerine Sona Erme: Eğer kira sözleşmesi belirli süreli ise , süre bitiminde her iki taraf da sözleşmeyi sona erdirme imkanına sahiptirler.
Kira sözleşmesinin belirsiz süreli olması durumunda ise, sözleşmenin nasıl sona erdirileceği probleminde ise herşeyden önce taraflar arasındaki sözleşmeye itibar edilmiştir. Eğer tarafla feshi ihbar mevzuunda bir düzen kabul edilmiş ise, ona uyulacaktır. Şayet taraflar arasında bu hususa değinilmemiş ise, belirsiz süreli kira sözleşmelerinin sona erdirilmesi şu şekilde olacaktır:”Mefruş olmayan apartmanlar, yazıhane, tezgah, dükkan, mağaza, mahzen, samanlık, ahır” ve bu gibi yerler, mahalli adet başka bir dönemde tayin edilmiş değilse, altı aylık sürenin bitimi için ve her halde üç ay önce yapılması gereken bir ihbar ile feshedilebilecektir. (BK262/2f) “mefruş apartman, yahut müstakil odalar yahut süknaya mahsus mefruşat” ancak bir aylık dönemin bitimi icin ve iki hafta önce yapılması gereken bir ihbar ile feshedilebilecektir.(BK262/2f2 Diğer menkul şeyler her istenilen zaman için ve üç gün evvel yapılması lazım gelen bir ihbar ile akti feshedebilirler.
Bu davada yeni malik iktisap tarihinden itibaren bir ay içinde iktisap durumunu, ihtiyacını, tahliye isteğini ve aksi halde tahliye davası açacağını kiracıya bildirmek kaydıyla, gene iktisap tarihinden başlayarak altı ay sonra tahliye davası açabilecektir. Diğer ihtiyaç sebebiyle açılan davada söylenenler bu dava içinde geçerlidir.
Buna göre kiralayan; kendisi veya eşi veya çocuklarının mesken veya işyeri ihtiyacı için kira sözleşmesinin bitiminden itibaren (1) ay içinde tahliye davası açabilecektir.
Tahliye davası açabilmek için “kiraya veren” sıfatına haiz olmak gerekir. Bu davayı kiralayanın yanı sıra malik ve intifa hakkı sahibi de açabilir. Dava kiracıya karşı açılır; eğer kiracılar birden fazla ise, davanın hepsine birden yöneltilmesi gerekmektedir. Zira tahliye borcu, bölünebilecek nitelikteki borçlardan değildir. Kira sözleşmesinin bitiminden itibaren bir ay içinde dava açılacaktır; ama dava açılacağı daha önceden veya bir aylık süre içinde kiracıya bildirilmişse, davanın bildirimini takip eden dönem sonuna kadar açılması mümkün hale gelecektir. Dava açıldıktan sonra veya ihtar çekildikten sonra kira parasının ihtirazi kayıtla alınıp alınmamasının önemi yoktur. Bu durumda kira bedeli alınabilir. Bu davada mahkemece aranacak en önemli husus ihtiyacın samimi olup olmadığı hususu olup, ihtiyaç iddiası her türlü delille ispatlanabilir.
6570 sayılı kanun, kira sözleşmelerinde aksine açıklama olmadıkça, kiralanan yerin kiracı tarafından başkasına kiraya verilmesine (alt kirayı) veya kiracının kiracılık hakkını devretmesini (kiranın devrini) caiz görmemiştir.
Keza, kiracının terk ettiği taşınmazı başkasına herhangi bir sebeple işgal ettirmesi de yasaklanmıştır. Buna karşılık, sözleşmenin asıl amacı itibariyle başkalarına kiraya verilmesi gereken veya mutad olan otel, pansiyon öğrenci yurdu gibi yerler ise, bu hükmün dışındadır. Ne var ki, taşınmazın ‘tamamının’ başkasına kiraya verilmesi veya taşınmazın ‘tamamı’ için kiranın devri gene yasak kapsamına alınmıştır. İşte, belirtilen yasaklara aykırı davranılmışsa, taşınmaza kiracı veya devralan sıfatıyla girenler ya da taşınmazı herhangi bir sebeple işgal edenler aleyhine hiç bir ihtara hacet kalmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesinde tahliye davası açılabilecektir. Bu takdirde devreden kiracıya akde aykırılıktan, işgal edene karşıda fuzuli şagillikten dolayı birlikte veya ayrı ayrı dava açılabilir.
Kiracının kirada oturduğu yer ile aynı belediye sınırları içinde meskeninin bulunması halinde kiralayan her zaman tahliye davası açarak, kiracının tahliyesini isteyebilir.
Bu dava süreye bağlı değildir. Ancak her zaman kiracının aynı belediye sınırları içinde meskeninin bulunması her zaman tahliye sebebi olamaz Gerçektende, bu hususta tahliye davasına muhatap olan kiracının sağlık durumu, sosyal, ekonomik ve kültürel şartları mutlaka dikkate alınmalıdır. Mesela romatizmal hastalıkları bulunan kiracının aynı belediye sınırları içinde çok rutubetli bir bodrum kata sahip olması, onun tahliyesi için yeterli sebep oluşturmayacaktır. 6570 sayılı K. mad. 7/2 hükmüne göre tahliye davasını açmaya sadece malikin yetkili olduğunu da belirtmeliyiz . Oysa buraya kadar incelediğimiz tahliye sebeplerinde dava açma hakkı, kural olarak, kiraya verenlere tanınmıştı. Ancak bu dava, malik tarafından ‘her zaman’ açılabilecektir. Demek ki malik sıfatına sahip olan kiraya veren, incelemekte olduğumuz tahliye davasını açmak için süresin sonunu veya iktisap tarihinden itibaren altı ayın geçmesini beklemek zorunda değildir.
Buna göre, kira bedelini ödemediğinden dolayı bir yıl içinde iki defa haklı olarak yazılı ihtarnameye sebep olan kiracı aleyhine kira sözleşmesinin hitamında, kiralayan tarafından tahliye davası açılması mümkün bulunmaktadır. Buradaki ‘bir yıl’ tabiri ‘bir kira yılı’ şeklinde anlaşılmalıdır İki haklı ihtar sebebiyle tahliye davası da, kira süresinin bitimini izleyen bir aylık süre içinde açılmalıdır. Bu dava için
- Kiracının iki haklı ihtara sebebiyet vermesi,
- Bu iki ihtarın bir kira döneminde ve bir yıl içinde başka başka aylara ait olması,
- İhtarların muaccel olan kira bedellerini kapsaması,
- Davanın kira süresinin hitamını takip eden bir ayın içinde açılmış olması gerekmektedir.
6570 Sayılı Kanunun konuya ilişkin mad. 7/ç hükmüne göre “taşınmazı yeniden inşa veya imar maksadıyla esaslı bir surette tamir, genişletme veya düzenleme için çalışma esnasında içinde ikamet veya faaliyet mümkün olmadığı fennen anlaşıldığı takdirde kira akdinin sonunda” kiraya veren tahliye davası açabilir. Bu dava da kira süresinin bitiminden itibaren bir ay içinde açılmalıdır. Davayı kiralayan açar, ancak, ihtiyaç sebebiyle tahliye davalarında olduğu gibi, kiralayan durumunda olmayan malikinde bu davayı açma hakkı bulunmaktadır. Keza aynı şekilde bu dava için de önceden ihtar gerekli değildir. Ancak gerekmemekle birlikte ihtarname gönderilmişse, bu durumda bu davada dönem sonuna kadar açılabilir. Bu davada en önemli husus, yeniden inşaaya, esaslı tamir ve tadilata ilişkin olarak hazırlanan tadilat projesinin mahkemeye sunulmasıdır.
Kiraya veren veya malik kira tespit davası açabilir. Kira sözleşmesinin sona ermesinden itibaren en geç 15 gün önce ihtar veya dava dilekçesinin davalı kiracıya tebliğ edilmesi gerekir.
Buna uyulmazsa, mahkemece tespit edilen kira, bir sonraki kira döneminden itibaren geçerli olacaktır. Belirtilen süre içinde ihtar gönderilmişse, dönem sonuna kadar dava açılabilecektir. Kira sözleşmesinde kira artışına ilişkin özel şart varsa, bu şart yenilenen ilk dönemde tarafları bağlar; yani yenilenen ilk dönemde bu şarta göre kira artışı yapılır. Yine sözleşmede her yıl kiranın artacağına ilişkin özel şart varsa, ihtarname çekmeye gerek yoktur. Dönem sonuna kadar her zaman dava açılabilir.
Kiracı muaccel olan kira bedelini altı ay ve ya daha fazla süreli kira sözleşmelerinde otuz günlük; daha az süreli sözleşmelerde altı günlük süre içinde ihtarname tebliğine rağmen ödemezse temerrüte düşmüş olur.
Buna göre, kiraya veren, muaccel kira bedelini ödemeyen kiracısına bir ihtarda bulunacak ve bu ihtarla hem ödeme için 30 günlük süreyi bildirecek, hem de süre sonunda sözleşmeyi feshedeceğini açıkca belirtecektir. Ayrıca ödenmeyen kira miktarının da ihtarda gösterilmesi gerekir. Kiracı, verilen mehlin sonunda kira borcunu öderse, mesele kalmaz. Kiralayan ihtarnamede fazla kira talep etse dahi, kiracı ihtilafsız kira bedelini 30 günlük süre içinde ödemek zorundadır. Aksi halde temerrüte düşecektir. Dava 30 günlük sürenin sonunda açılabilir. Kira süresinin sonunu beklemeye gerek yoktur.
Bilgilerinizi Bırakın, Sizi Arayalım!
Çalışma Alanlarımız
- Aile Hukuku Avukatlık Hizmetleri
- Boşanma Avukatlık Hizmetleri
- Velayet Avukatlık Hizmetleri
- Nafaka Avukatlık Hizmetleri
- Mal Paylaşımı Avukatlık Hizmetleri
- Ceza Avukatlık Hizmetleri
- İcra ve İflas Avukatlık Hizmetleri
- Gayrimenkul Avukatlık Hizmetleri
- Koruyucu ve Risk Önleyici Avukatlık Hizmetleri
- Borçlar Hukuku Avukatlık Hizmetleri
- İnşaat Avukatlık Hizmetleri
- Ticaret Hukuku Avukatlık Hizmetleri
- Miras Avukatlık Hizmetleri
- Şirket Avukatlık Hizmetleri
- Nüfus Davalarında Avukatlık Hizmetleri
- İşçi ve İşveren Avukatlık Hizmetleri
- Kira Avukatlık Hizmetleri
- Yabancılar Avukatlık Hizmetleri
- Vatandaşlık Avukatlık Hizmetleri
- İkamet Avukatlık Hizmetleri
- Kara ve Hava Taşımacılığı Avukatlık Hizmetleri
- Sağlık Avukatlık Hizmetleri
- Bankacılık ve Finans Avukatlık Hizmetleri
- Marka Avukatlık Hizmetleri
- İdare Avukatlık Hizmetleri
- Fikri ve Sınai Haklar Avukatlık Hizmetleri
- Rekabet Hukuku Avukatlık Hizmetleri
- Vergi Hukuku Avukatlık Hizmetleri
- Sigorta ve Reasürans Avukatlık Hizmetleri
- Tahkim Avukatlık Hizmetleri
- Yat Hukuku Avukatlık Hizmetleri
- Sorumluluk Tazminat Hukuku
- Uluslararası Ticaret ve Gümrük Avukatlık Hizmetleri
- Dernek, Vakıf ve Kooperatif Avukatlık Hizmetleri
- Turizm Hukuku Avukatlık Hizmetleri
- Sosyal Güvenlik Avukatlık Hizmetleri
- Yabancı Sermaye Yatırımları Avukatlık Hizmetleri
- Spor Hukuku Avukatlık Hizmetleri
- Enerji Hukuku Avukatlık Hizmetleri
- Göç Avukatlık Hizmetleri
- Teknoloji Avukatlık Hizmetleri
- Franchise ve Distribütörlük Avukatlık Hizmetleri
- Sendika Avukatlık Hizmetleri
- Altyapı ve Kamu-Özel Ortaklığı Avukatlık Hizmetleri
- Medya ve İletişim Avukatlık Hizmetleri
- Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Avukatlık Hizmetleri
- Deniz Ticareti Avukatlık Hizmetleri
Bize Ulaşın
Telefon
(+90) 850 532 64 85E-Posta
[email protected]Adres
Merkez Mah. Barış Manço Cad. Kervansaray St. No:3G/3 Kemer / AntalyaKonyaaltı Cad. Yalı Apt. No:66/8 K:4 Muratpaşa / Antalya