Trademark Law and Trademark Application Process

Marka hukuku, bir markanın tescil edilmesi, kullanımı ve korunması ile ilgili hukuk dalıdır. Marka hukuku, marka sahiplerinin haklarını korumak ve ticari faaliyetlerini sürdürmelerine izin vermek için oldukça önemlidir. Marka hukuku, ticari markaların tescili, korunması ve kullanımıyla ilgili yasalar ve yönetmelikler bütünüdür. Bu yasalar, marka sahiplerinin markalarını korumalarına ve diğer şirketlerin bu markaları kullanmalarını engellemelerine izin verir.

Marka hukuku, marka sahipleri için önemlidir çünkü markaları bir işletmenin kimliğidir ve itibarını korumak için korunması gerekir.

Marka hukukunun işleyişi, bir markanın tescil edilmesi ve korunması ile başlar. Bir marka, belirli bir ürün veya hizmetle ilişkilendirilen bir isim, sembol, logo veya tasarımdır. Marka sahibi, markayı tescil ettirerek, markasını yasal olarak koruma altına alır. Tescil edilmiş bir markanın kullanımı, sadece marka sahibine aittir ve diğer şirketlerin aynı veya benzer bir markayı kullanmaları yasaktır.

Marka hukuku, bir markanın tescil edilmesi ve korunmasının yanı sıra, markanın kullanımını da düzenler. Marka sahibi, markasını başkalarının yanıltmasını önleyecek şekilde kullanmak zorundadır. Ayrıca, marka sahibi markasını tescil ettirdiği ürün veya hizmetlerle sınırlı olarak kullanmak zorundadır. Başka bir deyişle, marka sahibi, tescilli markasını başka bir ürün veya hizmetle ilişkilendiremez.

Marka hukuku, markaların korunmasını sağlar ve bu da marka sahiplerinin markalarının izinsiz kullanımını engellemelerine olanak tanır. Marka sahibi, tescilli markasının izinsiz kullanımı durumunda yasal yollara başvurabilir ve diğer şirketleri marka ihlali nedeniyle cezalandırabilir.

Ayrıca, marka sahibi, tescilli markasını kullanımı ile ilgili olarak diğer şirketleri dava edebilir ve markasının kullanımını engelleyebilir. Marka tescili için avukatın önemi oldukça büyüktür. Çünkü marka tescili, hukuki ve teknik bir süreçtir ve uzmanlık gerektirmektedir.

 Marka sahibi, tescil başvurusu yapmadan önce marka araştırması yapmalı ve başvuru sürecinde hukuki adımları doğru bir şekilde takip etmelidir. Bunun yanı sıra, marka sahibinin tescil başvurusu sırasında ve sonrasında karşılaşabileceği hukuki sorunlarla başa çıkması da avukatın uzmanlığını gerektirmektedir.

Markanın Tescili: Neler Marka Olarak Tescil Edilebilir?

Markaların tescili, bir işletmenin mal veya hizmetlerini diğer işletmelerden ayırt edebilme özelliği taşıyan işaretlerin korunmasına yardımcı olur. Kanunlar tarafından tanımlanan işaretler arasında kelimeler, şekiller, renkler, harfler, sayılar ve hatta sesler de yer alabilir. Dolayısıyla marka olarak tescil edilebilecek birçok unsurlar vardır. Bu unsurlara ise şu şekilde örnek verilebilir:

Kelime veya sözcükler: Örneğin, Pepsi, , Adidas gibi kelime veya sözcükler marka olarak tescil edilebilir.

Harfler: Örneğin, IBM, HP gibi harfler marka olarak tescil edilebilir.

Sayılar: Örneğin, 7UP, 7-Eleven gibi sayılar marka olarak tescil edilebilir.

Şekiller: Örneğin, Apple’ın elma logosu, Nike’ın “swoosh” logosu gibi şekiller marka olarak tescil edilebilir.

Renkler: Örneğin, Tiffany mavisi, UPS kahverengisi gibi belirli renkler marka olarak tescil edilebilir.

Sesler: Örneğin, Intel’in beş notalı ses logosu gibi sesler marka olarak tescil edilebilir.

Neden Marka Başvurusu Yapılmalıdır?

Marka tescil başvurusu markanızın yasal haklarını güvence altına almak  amacıyla yapılan bir başvuru türüdür. Tescilli olan markalar işletmenin imajını korurken, art niyetli insanların markaya vereceği olası zararları da önceden engeller. Marka tescili bu nedenle bir işletme için olmazsa olmazdır.

Bir diğer tabirle işletmenin devamlılığını sağlayabilmesini sağlayan en büyük unsurdur. Eğer tescillenmemiş marka sahip bir işletmeyseniz, markanız başkaları tarafından kullanılır ve buna engel olamazsınız. Ancak tescillenmiş bir marka iseniz o zaman buna rahatlıkla engel olabilirsiniz

Markamı Nasıl Tescil Ettirebilirim?

Kimler Marka Başvurusu Yapabilir?

Marka başvurusu, Marka sahibi ya da Türk Patent ve Marka Kurumu Siciline kayıtlı resmi marka vekillerince yapılır.

Marka vekili olmayan kişiler tarafından marka sahibinin e-devleti üzerinden yapılan başvurularda marka sahiplerinin ağır mağduriyeti doğmaktadır.

 Marka başvurusunda yapılan hata marka sahibi adına işlem yapıldığı için direkt marka sahibinin kendisini bağlar, işlemi yapan kişi sistemde görünmediği için herhangi bir sorumluluğu bulunmaz. Yani marka sahipleri karşılarında bir muhatap bulamaz.

Ayrıca tüzel kişi marka başvurularına ilişkin e-devlet üzerinden başvuru yapılamayacağı için gerçek kişi e-devleti üzerinden yapılan başvurular hatalı olup bu durumdan kaçınılmalıdır. Yapılması gereken resmi sicile kayıtlı bir marka vekiliyle anlaşılıp EPAST üzerinden marka başvurusunun yapılmasıdır.

Marka Başvurusunda Gerekli Belgeler Nelerdir?

  • NOTER ONAYLI VEKALETNAME
  • BAŞVURU FORMU
  • TÜZEL KİŞİLERDE; FAALİYET BELGESİ, VERGİ LEVHASI
  • MARKA ÖRNEĞİ
  • BAŞVURUYA KONU MAL VE HİZMETLERİN LİSTESİ
  • BAŞVURU ÜCRETİNİN ÖDENDİĞİNE DAİR DEKONT

Marka Tescili İçin Devlete Ödenecek Ücret ve Harçlar

  • TEK SINIF MARKALAR İÇİN BAŞVURU ÜCRETİ: 1630 TL
  • EK SINIF (2. SINIF) ÜCRETİ: 1630 TL
  • EK SINIF (3. SINIF VE SONRAKİ HER SINIF İÇİN ÜCRET: 1810 TL
  • MARKA TESCİL ÜCRETİ: 4020 TL
  • Marka Tescil Belgesi Sureti Düzenleme Ücreti: 1670 TL
  • Marka Sicil Sureti Düzenleme Ücreti: 1670 TL
  • Devir-Kısmi Devir İşlemi Kayıt Ücreti: 3430 TL
  • Birleşme, Bölünme veya Ayni Sermaye Koyma Borcu Gibi Yapısal Değişikliklere İlişkin İşlem Ücreti: 2420 TL
  • Miras Yoluyla İntikal İşlemi Kayıt Ücreti: 3160 TL
  • Lisans Kayıt ve Lisans Yenileme Ücreti: 5700 TL
  • Rehin İşlemi Kayıt Ücreti: 3460 TL
  • Rüçhan Hakkı Kayıt Ücreti: 1990 TL
  • Sınıflandırma Listesi Düzenleme Ücreti: 690 TL
  • Rüçhan Hakkı Belgesi Düzenleme Ücreti: 1100 TL
  • Yayımlanan Marka Başvurularına İtiraz Ücreti: 640 TL
  • Marka Bilgilerine İlişkin Resmi Yazı Düzenleme Ücreti: 160 TL
  • Madrid Protokolü Uyarınca Uluslararası Marka Başvurusunun WIPO’ya Bildirilmesi Ücreti: 2200 TL
  • Madrid Protokolü Uyarınca Sonraki Belirleme ve Diğer Taleplerin WIPO ya Bildirilmesi Ücreti: 900 TL
  • Madrid Protokolü Uyarınca Yer Değiştirme ve Dönüştürme Ücreti: 900 TL
  • Marka Başvurusu Bölünme Ücreti: 2320 TL
  • Marka Yenileme Ücreti: 5010 TL
  • Koruma Süresi Sona Eren Marka Yenileme Ücreti: 8770 TL
  • Marka Kısmi Yenileme Ücreti: 5010 TL
  • Koruma Süresi Sona Eren Markanın Kısmi Yenileme Ücreti: 8770 TL
  • Tanınmışlık Tespiti Talebi İnceleme Ücreti: 19560 TL
  • İcra/ İflas Yoluyla Devir İşlemi Talebi: 3430 TL
  • Marka İptal Talebi Ücreti: 19560 TL

Bu ücretler, 2024 yılı itibariyle güncel olup, daha sonra tekrar güncellenmesi muhtemeldir.

Marka Başvurusunun Değerlendirilme Süreci

Marka yukarıda sayılan yönler açısından incelenir ve kurum bir karar verir. Bu kurum kararına karşı ilgililer iki ay içerisinde itiraz edebilir.

a) 4 üncü madde kapsamında marka olamayacak işaretler.

b) Herhangi bir ayırt edici niteliğe sahip olmayan işaretler.

c) Ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin sunulduğu zamanı gösteren veya malların ya da hizmetlerin diğer özelliklerini belirten işaret veya adlandırmaları münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretler.

ç) Aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş ya  da daha  önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer işaretler.

d) Ticaret alanında herkes tarafından kullanılan veya belirli bir meslek, sanat veya ticaret grubuna mensup olanları ayırt etmeye  yarayan işaret veya adlandırmaları münhasıran ya   da esas unsur olarak içeren işaretler.

e) Malın doğası gereği ortaya çıkan şeklini ya da başka bir özelliğini veya teknik bir sonucu elde etmek için zorunlu olan veya mala asli değerini veren şeklî ya da başka bir özelliğini münhasıran içeren işaretler.

f) Mal veya hizmetin niteliği, kalitesi veya coğrafi kaynağı gibi konularda halkı  yanıltacak işaretler.

g) Paris Sözleşmesinin 2 nci mükerrer 6 ncı maddesine göre üye devletlere ait hükümranlık/hanedanlık armaları, bayraklar ve amblemler ile devletler tarafından kabul edilmiş resmi kontrol ve garanti işaretleri.

ğ) Paris Sözleşmesinin 2 nci mükerrer 6 ncı maddesi kapsamı dışında kalan ancak kamuyu ilgilendiren, tarihi ve kültürel değerler bakımından halka  mal  olmuş  diğer işaretler ile yetkili mercilerce tescil izni verilmemiş olan armaları, nişanları veya adlandırmaları içeren işaretler.

h) Dinî değerleri veya sembolleri içeren işaretler.

ı) Kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı işaretler.

i) Tescilli coğrafi işaretten oluşan ya da tescilli coğrafi işaret içeren işaretler.

Marka yukarıda sayılan yönler açısından incelenir ve kurum bir karar verir. Bu kurum kararına karşı ilgililer iki ay içerisinde itiraz edebilir.

Yukarıda sayılan yönlerden marka incelendikten ve karara bağlandıktan sonra Resmi Marka Bülteninde ilgili marka yayımlanır.

Bu yayım kararına karşı ilgililer 2 ay içerisinde itiraz da bulunabilir.

İtiraz edilmeyen veya itirazı reddedilen markalara ilişkin gerekli tescil ücretinin ödenmesi için başvuru sahibine bildirim yapılır.

Başvuru sahibinin tescil ücretini ödemesi akabinde marka resmi sicile kaydedilir ve Bülten’de yayımlanır.

Markanın Tescilinin Faydaları Nelerdir?

Marka tescili, bir şirketin ürün veya hizmetlerini diğer şirketlerden ayırt etmesine yardımcı olur. Marka tescili, bir şirketin ticari markasını korur ve şirketin itibarını koruyarak, diğer şirketlerin aynı veya benzer ürünler için benzer bir isim veya işaret kullanmasını engeller. Marka tescilinin faydaları saymakla bitmez. Bu faydaların başlıcaları şunlardır:

Hukuki Koruma

Marka tescili, bir şirketin markasını korur ve diğer şirketlerin markayı kullanmasını engeller. Bu da markanın hukuki olarak korunmasını sağlar ve şirketin itibarını korur.

Marka Değerinin Artması

Tescilli bir marka, şirketin itibarını artırır ve müşterilerin güvenini kazandırır. Bu da markanın değerini arttırır.

Rekabet Üstünlüğü

Tescilli bir marka, bir şirketin rakiplerinden farklılaşmasını sağlar. Bu da şirketin rekabet üstünlüğü elde etmesini sağlar.

Genişleme Fırsatları

Marka tescili, bir şirketin farklı ürün veya hizmetler sunmasını kolaylaştırır. Tescilli bir marka, şirketin yeni ürün veya hizmetler sunmasını ve marka bilinirliğini arttırmasını sağlar.

 Lisanslama

Tescilli bir marka, bir şirketin markasını başka şirketlere lisanslama fırsatı sağlar. Bu da şirketin gelirlerini arttırır.

Yatırım Fırsatları

Tescilli bir marka, bir şirketin yatırım fırsatlarını arttırır. Tescilli bir marka, bir şirketin değerini arttırır ve yatırımcıların ilgisini çeker.

Marka tescili, bir şirket için önemli bir yatırımdır. Tescilli bir marka, şirketin itibarını korur, rekabet üstünlüğü elde etmesini sağlar ve yeni fırsatlar sunar. Bu nedenle, bir şirketin markasını tescil ettirmesi, uzun vadede büyük faydalar sağlar.

Hakları ihlal edilen eser sahibinin başvurabileceği çeşitli hukuki yollar mevcuttur. Eser sahibi, ihlalciye karşı Tecavüzün Ref’i Davası, Tecavüzün Men’i Davası, Temin Edilen Karın Devri Davası gibi davalar açabilir. Keza, mevzuatımızda aranan şartlar oluşmuşsa maddi ve/veya manevi tazminat talep edebilir. Ancak eser sahibinin, eser üzerindeki haklarının ihlali halinde başvurabileceği yargısal yollar bunlardan ibaret değildir.

 İhlalci kişinin, ihlale konu eylemleri yüzünden yargılanarak ceza alması da mümkündür. Şikayete bağlı bu suçlara ve öngörülen cezalara ilişkin detaylara yazımızın devamında yer verilmektedir.

1. Fikir ve Sanat Eserlerinde Eser Sahibinin Hakları

5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK)‘na göre eseri meydana getiren gerçek ya da tüzel kişi, eser sahibi olarak kabul edilir. FSEK’in kapsamına dahil edilen her eser, eserin ortaya çıkışı ile eş zamanlı olarak, eser sahibine bazı haklar vermektedir. Yani, eser sahibinin, eseri üzerinde hak iddia edebilmesi için herhangi bir tescile ihtiyacı bulunmamaktadır.

Diğer taraftan, eser sahibine FSEK uyarınca tanınan haklar, mali ve manevi haklar olmak üzere iki kategoriye ayrılmıştır. Uygulamada, bu hakların birbirileriyle beraber kullanıldığı yahut bir hak kullanılırken bunun doğal bir sonucu olarak diğer hakkın da kullanıldığı durumlara sıklıkla rastlanmaktadır.

1.1. Fikir ve Sanat Eseri Üzerindeki Manevi Haklar

Eser sahibinin, FSEK kapsamında sahip olduğu manevi hakları, doğrudan kişinin kendisine bağlı olan ve başkasına devri mümkün olmayan haklardır. Hakkın başkasına doğrudan devri mümkün olmamakla beraber, eser sahibinin hakkı kullanma yetkisini bir başkasına devretmesi mümkün olabilmektedir. Bahse konu manevi haklar;

  • Umuma arz hakkı,
  • Adın belirtilmesi yetkisi,
  • Eserde değişiklik yapılmasını önleme yetkisi ile
  • Malik ve zilyede karşı haklardır.

1.2. Fikir ve Sanat Eseri Üzerindeki Mali Haklar

Eser sahibinin mali hakları, mevzuatımızda sınırlı sayıda sayılmıştır. İşleme hakkı, çoğaltma hakkı, yayma hakkı, temsil hakkı, işaret, ses/görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkı ile pay ve takip hakkı, eser sahibinin mali haklarındandır. Mevzuatın tahdidi olarak tek tek belirlediği mali haklara ilaveten başka bir mali hak yaratılamaz. Ayrıca, manevi haklardan faklı olarak bu hakların devir ve intikali mümkündür.

2. Eserlere İlişkin Hak İhlalleri İçin Öngörülen Cezai Yaptırımlar

Hakları ihlal edilen eser sahibinin, tecavüzü sonlandırmak yahut maddi-manevi zararını telafi etmek amacıyla başvurabileceği hukuki yollar mevcuttur. Diğer taraftan, koruma altındaki eserlere ilişkin manevi, mali veya bağlantılı hakları ihlal eden kişiler aleyhine, FSEK m.71 ve 72’de çeşitli cezai yaptırımlar öngörülmüştür.

2.1. Manevi, Mali veya Bağlantılı Haklara Tecavüz

FSEK Madde 71-

Bu Kanunda koruma altına alınan fikir ve sanat eserleriyle ilgili manevi, mali veya bağlantılı hakları ihlal ederek:

  • 1. Bir eseri, icrayı, fonogramı veya yapımı hak sahibi kişilerin yazılı izni olmaksızın işleyen, temsil eden, çoğaltan, değiştiren, dağıtan, her türlü işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma ileten, yayımlayan ya da hukuka aykırı olarak işlenen veya çoğaltılan eserleri satışa arz eden, satan, kiralamak veya ödünç vermek suretiyle ya da sair şekilde yayan, ticarî amaçla satın alan, ithal veya ihraç eden, kişisel kullanım amacı dışında elinde bulunduran ya da depolayan kişi hakkında bir yıldan beş yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.
  • 2. Başkasına ait esere, kendi eseri olarak ad koyan kişi altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezasıyla cezalandırılır. Bu fiilin dağıtmak veya yayımlamak suretiyle işlenmesi hâlinde, hapis cezasının üst sınırı beş yıl olup, adlî para cezasına hükmolunamaz.
  • 3. Bir eserden kaynak göstermeksizin iktibasta bulunan kişi altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezasıyla cezalandırılır.
  • 4. Hak sahibi kişilerin izni olmaksızın, alenileşmemiş bir eserin muhtevası hakkında kamuya açıklamada bulunan kişi, altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
  • 5. Bir eserle ilgili olarak yetersiz, yanlış veya aldatıcı mahiyette kaynak gösteren kişi, altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
  • 6. Bir eseri, icrayı, fonogramı veya yapımı, tanınmış bir başkasının adını kullanarak çoğaltan, dağıtan, yayan veya yayımlayan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasıyla cezalandırılır. Bu Kanunun ek 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında bahsi geçen fiilleri yetkisiz olarak işleyenler ile bu Kanunda tanınmış hakları ihlâl etmeye devam eden bilgi içerik sağlayıcılar hakkında, fiilleri daha ağır cezayı gerektiren bir suç oluşturmadığı takdirde, üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Hukuka aykırı olarak üretilmiş, işlenmiş, çoğaltılmış, dağıtılmış veya yayımlanmış bir eseri, icrayı, fonogramı veya yapımı satışa arz eden, satan veya satın alan kişi, kovuşturma evresinden önce bunları kimden temin ettiğini bildirerek yakalanmalarını sağladığı takdirde, hakkında verilecek cezadan indirim yapılabileceği gibi ceza vermekten de vazgeçilebilir.

2.2. Marka Tecavüzüne Koruyucu Programları Etkisiz Kılmaya Yönelik Hazırlık Hareketleri

FSEK Madde 72-

Bir bilgisayar programının hukuka aykırı olarak çoğaltılmasının önüne geçmek amacıyla oluşturulmuş ilave programları etkisiz kılmaya yönelik program veya teknik donanımları üreten, satışa arz eden, satan veya kişisel kullanım amacı dışında elinde bulunduran kişi altı aydan iki yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.

3. Marka Tecavüzüne Karşı Şikayet

Yukarıda izah edilen suçlardan ötürü, ilgilileri aleyhinde soruşturma ve kovuşturma sürecinin başlatılabilmesi için, şikâyet şartı aranır. Mevzuatımız uyarınca, şikayete hakkı olan kişilerin başlıcaları şu şekilde listelenebilir:

  • Hakları tecavüze uğrayan kimseler
  • Milli Eğitim Bakanlığı
  • Kültür ve Turizm Bakanlığı
  • Basın Yayın Genel Müdürlüğü
  • Türk Basınını Temsil Eden Kuruluşlar
  • Meslek birlikleri

Bir şikâyetin geçerli kabul edilebilmesi için, eser üzerinde hak sahibi olan kişilerin veya üyesi oldukları meslek birliklerinin, bu haklarını kanıtlayan belgeleri de sunmaları gerekir.

Usulüne uygun şekilde yapılan şikayet başvurusu üzerine, kolluk makamınca suça konu olay incelenerek deliller toplanacaktır. Bu noktada, suça konu olayın niteliği gereği acele işlerden olması dolayısıyla, derhal harekete geçilmesi, yargılama sürecinin sağlıklı yürütülebilmesi adına son derece önemlidir.

4. Ceza Davasında İzlenecek Usul

Yukarıdaki açıklamalarımıza uygun şekilde yapılan şikâyete binaen, savcılık makamınca suç konusu eşyaya ilişkin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) uyarınca el koyma koruma tedbiri alınabilir. Yapılan ihlalin, eserlerin izinsiz çoğaltılmasına ilişkin olması halinde, savcılık makamınca, suça konu çoğaltma faaliyetiyle sınırlı olacak şekilde faaliyetin durdurulması kararı verilebilir. Savcılık Makamınca verilen bu kararın 24 saat içinde Sulh Ceza Hakimliği tarafından onaylanması gerekmekte olup, aksi durumda onaylanmayan karar hükümsüz kalır.

Diğer taraftan, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) uyarınca, işletmenin mal/hizmetlerinin diğer işletmelerinkinden ayırt edilmesini sağlamak koşuluyla tasarlanan kimi işaretler, marka olarak kabul edilmektedir. Markanın sahibine tanınan hakların ihlal edildiği durumlarda da tıpkı bu yazımızda açıklandığı gibi, ihlalcilere karşı cezai yaptırım uygulanması mümkün olabilmektedir.

Marka Sahibi, Hak Sahibi Olduğunu Nasıl İspatlayabilir?

Marka sahibi olmanın ispatı, tescilli markalar ile tescilsiz markalar arasında farklılık gösterir. Tescilli markaların sahipleri, markalarının sahibi olduklarını tescil belgesi ile ispat edebilirler. Ancak tescilsiz markaların sahipleri için durum daha farklıdır. Tescilsiz markaların sahipleri, markalarını kullanarak müşteri kitlesi nezdinde ayırt edicilik kazandırmalı ve markalarını ciddi bir biçimde kullanarak bu süreci belgelemelidirler.

Bu belgeler, markanın ilk kullanıldığı tarihten itibaren zaman içinde markanın kullanımına dair her türlü kaydı içerebilir. Örneğin, ürünlerin paketlenmesinde, reklamlarda veya sosyal medya hesaplarında markanın kullanımına dair kayıtlar bu belgeler arasında sayılabilir.

Ancak, tescilsiz marka sahiplerinin markaları üzerindeki haklarını ispatlamak için tarih taşıyan belgelerin yanı sıra, markanın müşteri kitlesi nezdinde benzersiz ve ayırt edici olduğunu kanıtlaması da gerekmektedir. Bu nedenle, markanın ne kadar yaygın olarak kullanıldığı, markanın hedef kitlesi tarafından ne kadar tanındığı ve rakipler arasında nasıl bir fark yarattığı da ispat edilmelidir. Tescilli marka sahiplerinin ise marka hakkını ispatlamaları için tescil belgesini sunmaları yeterlidir.

Tescilli marka sahipleri, markalarının tescillenmesi için gerekli prosedürleri tamamladıkları için marka haklarına sahiptirler. Tescilli markalar, sahiplerine marka kullanımı için yasal bir koruma sağlarlar ve marka haklarının ihlal edilmesi durumunda sahipleri, tescil belgelerine dayanarak hukuki yollara başvurabilirler. Sonuç olarak, marka sahibi olmanın ispatı tescilsiz ve tescilli markalar arasında farklılık gösterir.

Tescilsiz marka sahipleri markalarının ciddi bir biçimde kullanımını belgelemeli ve ayırt edicilik kazandırdıklarını ispatlamalıdırlar. Tescilli marka sahipleri ise tescil belgelerini sunarak marka haklarının sahibi olduklarını ispat edebilirler.

Markanın Tescili, Tescilin Yenilenmesi ve Koruma Süresi

6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK)’nun “Başvuru şartları, sınıflandırma ve bölünme” başlıklı 11. maddesinde, marka başvurusunda bulunurken hangi belgelerin ibraz edilmesi gerektiği tek tek sayılmaktadır. Bahse konu belgelerle beraber Türk Patent ve Marka Kurumu (TPMK)’na yapılması gereken her bir başvuruda yalnızca bir markanın tescilinin talep edilebileceği de aynı hükümde düzenlenmiştir.

Marka başvurusu değerlendirilirken öncelikle başvuru konusu mal/hizmetin Markaların Tescili Amacıyla Mal ve Hizmetlerin Uluslararası Sınıflandırılmasına İlişkin Nis Anlaşması uyarınca hangi sınıfa ait olduğu tespit edilir. Türk Patent Kurumu’nun resmi sitesinde yayımlanan güncel Nice Sınıflandırma Listesine ulaşabilirsiniz.

Türk Patent ve Marka Kurumu, başvuruyu öncelikli olarak SMK’nın “Korumadan yararlanacak kişiler” başlıklı 3. maddesine uygun olup olmadığı yönünde inceler. Başvurunun, mevzuata uygun kişilerin marka korumasından yararlanmak amacıyla yapıldığı kanaatine varılırsa, bu sefer de yukarıda bahsedilen 11. madde uyarınca şekli uygunluk incelemesi yapılır.

 İlgili kanun hükmü uyarınca herhangi bir eksiklik bulunmaması halinde başvuru, başvurunun alındığı tarih, saat ve dakika itibarıyla kesinleşir. Şekli eksiklik bulunduğu tespit edilmesi halindeyse, başvuru sahibine eksikliği gidermesi için iki aylık süre verilir. Süresi içinde eksiklikleri giderilmeyen başvuru, işlemden kaldırılır.

Başvurunun kesinleşmesi halinde, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından, başvuruda SMK m.5’te sayılan mutlak ret hallerinden veya varsa nispi ret sebeplerinden birinin olup olmadığı incelenir. İnceleme sonucunda, başvurunun, başvuru kapsamındaki mal veya hizmetlerin bir kısmı ya da tamamı için tescil edilemeyeceği sonucuna varılırsa başvuru bu mal veya hizmetler bakımından reddedilir.

Başvurusu eksiksiz yapılan veya eksiklikleri giderilen, SMK m.16 uyarınca incelenen, yayımlanan, hakkında itiraz yapılmayan veya yapılan itirazların tümü nihai olarak reddedilen başvurularda sonraki aşamaya geçilir. Bu aşamadaki başvurular için tescil ücretinin ödendiğine ilişkin bilgi de dâhil olmak üzere eksik evraklar, süresi içinde kuruma sunulmuş ise, başvurunun bütün aşamaları tamamlanmış sayılır. Tüm aşamaları tamamlanan başvuru ise, TPMK tarafından tescil edilerek sicile kaydedilir ve TPMK Resmi Bülten’inde yayımlanır.

2. Marka Hakkından Yararlanabilecek Kişiler ve Markanın Sahibinin Tekliği İlkesi

SMK’da sağlanan korumadan;

  • Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları,
  • Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yerleşim yeri olan veya sınai ya da ticari faaliyette bulunan gerçek veya tüzel kişiler,
  • Paris Sözleşmesi veya 15/4/1994 tarihli Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşması hükümleri dâhilinde başvuru hakkına sahip kişiler,
  • Karşılıklılık ilkesi uyarınca, Türkiye Cumhuriyeti uyruğundaki kişilere sınai mülkiyet hakkı koruması sağlayan devletlerin uyruğundaki kişiler yararlanabilir.
  • Marka sahibinin tekliği ilkesi, bir markanın tescil edildiği mal ve hizmet çevresi içerisinde birden fazla kişi adına tescil edilememesi, bir markanın tek bir sahibi olabilmesi demektir. Bu ilke kamu düzeninin bir sonucu olarak görüldüğünden, marka sahibinin benzer bir markanın tescili için rıza göstermesi bile hüküm doğurmayacaktır.
  •  Marka sahibinin tekliği ilkesi, hem tescil edilen markanın sahibinin haklarını hem de bir markaya güvenerek işlem yapan üçüncü kişilerin haklarını koruma altına almaktadır. Hangi markanın koruma altına alınacağı ise tarihsel önceliğe göre belirlenecek olup tarihsel olarak önce tescil edilen marka koruma altına alınacaktır. Sonraki zamanlarda aynı mal ve hizmet ile ilgili olarak daha önce tescil edilen marka ile benzerlik sınırını aşan derecedeki marka, tescil edilmeyecektir.

3. Markanın Sahibine Sağladığı Haklar

SMK ile sağlanan marka koruması, ancak ve ancak tescil yoluyla elde edilir. Marka tescilinden doğan haklar ise münhasıran marka sahibine aittir. Kanunda markanın sahibine sağladığı hakların bazıları şunlardır:

  • Markanın sahibi marka üzerinde tasarrufta bulunabilir, markadan ekonomik ve kişisel menfaat sağlama amacı ile yararlanabilir.
  • Marka sahibi markayı tek başına kullanır, markanın başkaları tarafından kullanılmasını da engelleme hakkına sahiptir. Markanın tekliği, benzerleri veya taklitleri tarafından ihlal edildiğinde, yani markaya karşı bir tecavüz gerçekleştirildiğinde marka sahibi bu ihlallerin önlenmesini talep etme hakkına sahiptir.
  • Markanın tescil edildiği mal ve hizmetlerle ilgili olarak markanın bir kısmı veya tamamı bir başkasına devredilebilir, rehin hakkı konusu olabilir.
  • Marka sahibi, markayı işletmeden bağımsız olarak teminat gösterebilir.
  • Tescilli bir markanın kullanım hakkı lisans sözleşmesine konu edilebilir. Lisans alan taraf, marka sahibi gibi markayı kullanma hakkına sahip olur, markanın itibarından, gücünden faydalanır.

4. Marka Korumasının Sona Ermesi

SMK m. 22’de açıkça düzenlendiği üzere, tescilli markanın koruma süresi başvuru tarihinden itibaren on yıldır. Bu süre, onar yıllık dönemler hâlinde yenilenir. Yenileme talebi, marka sahibi tarafından koruma süresi sona ermeden önceki altı ay içinde yapılmalı ve aynı süre içinde yenileme ücretinin ödendiğine ilişkin bilgi kuruma sunulmalıdır.

Talep, süresi içinde yapılmaz veya yenileme ücretinin ödendiği bilgisi kuruma zamanında sunulmazsa, koruma süresinin sona ermesinden itibaren altı ay içinde ek ücret ödenerek yenileme yapılabilir. Sicile kaydedilerek Bülten’de yayımlanan yenileme, önceki koruma süresinin sona erdiği tarihi izleyen günden itibaren hüküm ifade eder.

Marka sahibi, süresi içinde ve mevzuata uygun şekilde yenilenme talebinde bulunmazsa marka, kendiliğinden sona erer. Markanın sona ermesinin başka bir yolu da marka sahibinin söz konusu 10 yıllık süre dolmadan marka hakkından kendi iradesi ile vazgeçmesidir.

Marka, iptal edilerek de sona erdirilebilir. Marka sahibi, tescilden itibaren 5 yıl içinde markayı haklı neden olmaksızın kullanmazsa veya markanın kullanımına kesintisizce 5 yıl ara verirse markanın iptal edilmesi gündeme gelir.

Ayrıca marka hakkında iptal veyahut hükümsüzlük kararı verilmesi halinde de marka hakkı sona erer.

Markanın sahibinin tekliği ilkesinin bir sonucu olarak koruma, marka sona erdikten sonra bir süre daha devam etmektedir. Ortak ve garanti markalar sona erdikten sonra üç yıl süre ile bu markaların aynısı veya benzeri olan markanın tescili başvuru üzerine reddedilmektedir. Tescilli markalarda ise, koruma süresi sona erdikten sonraki iki yıl içinde, aynı veya benzer marka hakkında, aynı mal ve hizmetlere ilişkin yapılan tescil başvuruları reddedilir.

Markanın sona ermesinin sonuçları ileri etkilidir. Sona erme, sona erme sebebinin oluşma anından itibaren hüküm ifade etmeye başlar ve bu sebebin oluşma anına kadar geçerli bütün hukuki sonuçları doğurur.

5. Marka Hakkının İhlali Durumunda Uygulanabilecek Hukuki Yaptırımlar

Marka sahibi, Sınai Mülkiyet Kanunu’nun kendisine sağladığı hakların ihlali durumunda;

  • Marka Hakkına İhlalin Tespiti,
  • Marka Hakkına İhlalin Önlenmesi,
  • Marka Hakkına İhlalin Durdurulması,
  • Marka Hakkına İhlalin Kaldırılması,
  • Marka Hakkına Yapılan İhlal Nedeniyle Maddi Tazminat Davası,
  • Marka Hakkına Yapılan İhlal Nedeniyle Manevi Tazminat Davası,

açma hakkına sahiptir.

6. Marka Hakkının İhlali Durumunda Uygulanabilecek Cezai Yaptırımlar

Marka hakkının ihlali durumunda bu fiili gerçekleştiren kişi veya kişilerin hukuki sorumluluğu bulunduğu gibi aynı zamanda cezai sorumluluğu da bulunmaktadır. Marka hakkı sahibi, ihlal fiilini gerçekleştirenler hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunarak ayrıca bu kişilerin cezalandırılmasını da talep edebilir.

Sınai Mülkiyet Kanunu m.30’da marka hakkının ihlali fiilleri için 1 yıldan 4 yıla kadar hapis ve aynı zamanda adli para cezasının uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

Diğer taraftan mevzuatımızda, hakları ihlal edilen eser sahibine, savcılığa suç duyurusunda bulunarak ilgilileri hakkında ceza yargılaması başlatılmasını sağlama imkanı da sağlanmıştır.

Güneş & Güneş Hukuk Bürosu olarak sizin için;

Güneş & Güneş Hukuk Bürosu olarak Marka Hukuku alanında sizin için uzman ve deneyimli avukatlarımızla sunduğumuz detaylı Marka Tescili ve Markanızın Korunmasına yönelik hizmetlerimiz şunlardır:

  1. Marka isminize ve seçtiğiniz Marka İsminizin tesciline yönelik Ön Araştırma ve Danışmanlık
     Markanızın ayırt edici olup olmadığını ve tescil edilebilirliğini belirlemek için ön araştırma yapıyoruz. Markanızın benzersizliği için TÜRKPATENT veritabanında detaylı araştırmalar gerçekleştiriyor, sektör ve marka sınıfına göre analizler yaparak olası benzerlikleri saptıyoruz. Bu aşamada, tescil sürecinde karşılaşılabilecek potansiyel sorunları değerlendirip çözüm önerilerimizi sunuyoruz.
  2. Marka Tescil Başvuru Sürecinin Yönetimi
     Başvuruda gereken tüm belgelerin hazırlanmasını sağlıyoruz. Marka örneğinin uygun formatta olması, başvuru formunun doğru bilgilerle doldurulması ve tescil edilecek mal/hizmet sınıfının belirlenmesi için danışmanlık sağlıyoruz. Türk Patent ve Marka Kurumu’na (TÜRKPATENT) başvurunuzu sizin adınıza yaparak başvurunun her aşamasını izliyoruz.
  3. Başvuru Sonrası İlan ve İtiraz Süreçleri
     Başvuru sonrası ilan aşamasında üçüncü kişiler tarafından gelen itirazları yanıtlayarak, markanızın korunmasını sağlıyoruz. İtirazlara karşı savunma hazırlarken hukuki gerekçelerle yanıt veriyor, gerektiğinde yeniden değerlendirme talep ederek süreci yönetiyoruz.
  4. Markanın Koruma ve Markanın Yenileme İşlemleri
     Tescil edilen markanızın 10 yıllık koruma süresinin sonunda haklarınızın devam etmesi için yenileme işlemlerini yönetiyoruz. Markanızın koruma süresi sona ermeden yenileme başvurusu yaparak yasal haklarınızın süresiz olarak devam etmesini sağlıyoruz.
  5. Marka Devri ve Lisanslama İşlemleri
     Markanızı bir başka kişiye veya kuruluşa devretmek ya da lisans yoluyla kullanım hakkını vermek istediğinizde, devir veya lisanslama işlemlerini yürütüyoruz. Noter onaylı devir sözleşmelerinin hazırlanması, Türk Patent’e başvurulması ve devrin tescil edilmesi gibi tüm adımlarda yanınızda oluyoruz.
  6. Marka Tescili ve Marka İhlal Davalarında Avukatlık Hizmeti
     Tescilli markanıza yönelik ihlallerde, üçüncü kişiler tarafından yapılan izinsiz kullanımlara karşı, Marka Hukukunda Uzman ve Deneyimli Avukatlarımızla hukuki işlemleri başlatıyor ve dava sürecinizi başından sonuna kadar yönetiyoruz. İhlal durumlarında maddi ve manevi tazminat taleplerinizi mahkemeye taşıyor, markanızın itibarı ve haklarının korunması için etkin bir savunma sağlıyoruz. Yine tescil sürecinizdeki olumsuzluklarda, gereken durumlarda dava yolu ile markanızın tescilini sağlıyoruz. Tescil sonrasında, Markanıza ilişkin karşılaşacağınız olası ihlallere karşı ihlalciye karşı Tecavüzün Ref’i Davası, Tecavüzün Men’i Davası, Temin Edilen Karın Devri Davası gibi marka davaları açıyor, açılmış olan davalara dahil oluyor, Markanızın korunmasını ve Markanıza karşı ihlallerin engellenmesini, Marka haklarınızın korunmasını sağlıyoruz.

Sıkça Sorulan Sorular

  1. Marka tescil başvurusu nasıl yapılır?

    Marka tescil başvurusu, Türk Patent ve Marka Kurumu’na (TÜRKPATENT) yapılır. Başvuru öncesinde markanın benzersiz ve ayırt edici olup olmadığını kontrol etmek önemlidir. Online başvuru yapılabilir veya TÜRKPATENT’e doğrudan başvurulabilir. Başvuruda, marka örneği, başvuru sahibinin bilgileri, marka sınıf kodları gibi bilgilerin eksiksiz olması gereklidir.

  2. Markamın tescilli olup olmadığını nasıl öğrenebilirim?

    Markanızın tescilli olup olmadığını TÜRKPATENT’in çevrimiçi veritabanından kontrol edebilirsiniz. Arama işlemi, marka ismini, sınıf numarasını ve benzer unsurları içerir. Bu kontrol, markanızın başka bir kişi veya kuruluş tarafından tescil edilip edilmediğini görmenizi sağlar ve olası itirazları önlemek için önemlidir.

  3. Marka başvurusunda rüçhan hakkı nedir?

    Rüçhan hakkı, başvuru sahibine uluslararası başvuru yaparken öncelik tanır. Türkiye’de marka başvurusu yapıldıktan sonra, 6 ay içinde başka ülkelerde başvuru yapılırsa ilk başvuru tarihi esas alınır. Bu hak, markanın dünya çapında korunmasına yardımcı olur ve başka ülkelerde aynı markanın başkası tarafından tescil edilmesini engeller.

  4. Marka tescil süresi ne kadar sürer?

    Marka tescil süreci genellikle 6-12 ay arasında sürmektedir. Bu süreç, ön inceleme, ilan, itiraz değerlendirme gibi aşamaları içerir. Her aşamada başvurunun uygunluğu incelenir ve markanın korunması için gerekli yasal süreç tamamlanır. İtiraz durumunda bu süre uzayabilir.

  5. Marka tescili yenilenmezse ne olur?

    Türkiye’de marka tescili 10 yıl boyunca koruma sağlar. 10 yılın sonunda yenileme yapılmazsa, markanın koruma süresi sona erer ve başkalarının kullanımına açık hale gelir. Yenileme süresi dolmadan önce TÜRKPATENT’e başvurarak markayı yeniden tescil ettirmek gerekir.

  6. Marka başvurusuna itiraz edilebilir mi?

    Marka başvurusu ilan edildikten sonra üçüncü şahıslar, benzerlik veya önceki haklar nedeniyle itiraz edebilir. İtiraz eden taraf, markanın benzerliği veya kamu yararına aykırı olduğu gerekçesiyle itirazda bulunabilir. İtirazlar, TÜRKPATENT tarafından değerlendirildikten sonra başvuru kabul veya reddedilir.

  7. Marka devri nasıl yapılır?

    Marka, noter tasdikli bir sözleşmeyle başka bir kişi veya kuruluşa devredilebilir. Devir işlemi, TÜRKPATENT’e bildirilmelidir. Marka devri, marka sahibinin haklarının tümünü veya bir kısmını devralan kişiye devretmesini sağlar. Devir sonrası marka, yeni sahibin adıyla tescillenerek kullanılabilir.

  8. Markamı yurt dışında da koruyabilir miyim?

    Yurt dışında marka koruması sağlamak için Madrid Protokolü kapsamında başvuru yapılabilir. Bu protokol sayesinde, birden fazla ülkeye tek bir başvuru yaparak koruma sağlanır. Ayrıca, hedef ülkelerin patent ofislerine ayrı ayrı başvuru yaparak da koruma elde edilebilir.

  9. Marka yenileme süreci nasıl işler?

    Tescilli bir markanın koruma süresi 10 yıldır ve sürenin bitiminde yenileme başvurusu yapılmalıdır. Yenileme başvurusu, 10 yıl sonunda yeniden koruma sağlar ve sınırsız sayıda yenileme yapılabilir. Yenileme işlemi için TÜRKPATENT’e başvurarak yenileme ücreti ödenmelidir.

  10. Marka tescil süresi nedir?

    Türkiye’de markaların koruma süresi başvuru tarihinden itibaren 10 yıldır. Bu sürenin sonunda yenilenmeyen markalar koruma kapsamından çıkar. Süre dolmadan yenileme yapılması halinde, marka sahibi haklarını korumaya devam eder.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Site Haritası
Bize mesaj gönderin!
Whatsapp
Merhaba, sizden bilgi almak istiyorum.
Güneş & Güneş Hukuk Bürosu Hemen Ara! Güneş & Güneş Law Firm Links Güneş & Güneş Hukuk Bürosu Telegram Güneş & Güneş Hukuk Bürosuna Mail Yazın