yabancıların sınır dışı edilmesi

Genel Olarak Sınır Dışı Etme

Devletler menfaatleri ile bağdaşmayacak davranışlarda bulunan yabancıları ülkesinde bulundurmama ve ülkeden sınır dışı etme hakkına sahiptir. Sınır dışı etme işlemi uluslararası hukukta devletlere tanınmış olan ve devletlerin ülkelerinde bulunan yabancıları zorla ülke sınırları dışına çıkarmasına olanak tanıyan hukuki bir müessesedir. Her ülke; egemenlik haklarına dayalı olarak sınırları içinde bulunan yabancıları, kamu düzeninin ve kamu güvenliğinin korunması gibi gerekçelerle, rızası aranmaksızın ülke dışına çıkarabilir. Bu yetki, devletlerin meydana gelebilecek birtakım tehlikelerden kendilerini koruyabilmeleri için uluslararası hukuk çerçevesinde kabul edilmiş bir uygulamadır.

Sınır dışı etme işlemi yabancılara uygulanan bir idari yaptırım olduğu için yabancı kavramına kimlerin dahil olduğunu tespit etmek gerekmektedir. 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 3. maddesinde yabancı, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan kişi” olarak tanımlanmaktadır. Yabancı kavramı, yalnızca yabancı devlet vatandaşı olanları kapsayan dar bir kavram değil; aynı zamanda vatansızları, uluslararası koruma başvurusu yapmış veya uluslararası koruma statüsü sahibi yabancıları, özel statüdeki yabancıları, Türk vatandaşlığı hariç birden fazla vatandaşlığa sahip olanları ve Türk vatandaşlığını kaybederek yabancı statüsüne geçmiş olanları da kapsamaktadır.

Sınır Dışı Etme Kararı Alınacak Yabancılar

1. Türk Ceza Kanunu’nun 59’uncu Maddesi Kapsamında Sınır Dışı Edilmesi Gerektiği Değerlendirilenler

5237 sayılı TCK’nın sınır dışı edilme başlıklı 59. Maddesinde; İşlediği suç nedeniyle hapis cezasına mahkûm edilen yabancı, denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezasının infazına veya koşullu salıverilmesine karar verildikten ve her halde cezasının infazı tamamlandıktan sonra, durumu, sınır dışı işlemleriyle ilgili olarak değerlendirilmek üzere derhal İçişleri Bakanlığına bildirileceği düzenlenmiştir. Söz konusu hüküm değerlendirildiğinde yabancının sınır dışı edilmesi bakımından idareye takdir hakkı tanındığı söylenebilecektir.

2. Terör Örgütü Yöneticisi, Üyesi, Destekleyicisi veya Çıkar Amaçlı Suç Örgütü Yöneticisi, Üyesi veya Destekleyicisi Olanlar

Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu uyarınca, terör örgütü yöneticisi, üyesi veya destekleyicisi olanlar ile çıkar amaçlı suç örgütü yöneticisi, üyesi veya destekleyicisi olan kişiler sınır dışı edilir. Bu bağlamda, “terör” kavramı, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nda tanımlandığı şekilde, “çıkar amaçlı suç örgütü” ise 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu’nda belirlenen çerçevede anlaşılmalıdır. Bu noktada ilgili sınır dışı edilme sebebinin uygulanabilmesi için söz konusu durumun bir yargı kararıyla tespit edilmiş olması şartının aranmadığına dikkat çekmek gerekir.

3. Türkiye’ye Giriş, Vize ve İkamet İzinleri İçin Yapılan İşlemlerde Gerçek Dışı Bilgi ve Sahte Belge Kullananlar

Yabancının ülkeye giriş, vize ve ikamet işlemlerinde sunmuş olduğu belgelerin herhangi birinin gerçek dışı bilgi içermesi veya sahte belge kullanılması durumunda söz konusu yabancı hakkında sınır dışı kararı verilmesi bir zorunluluktur. Sahte belge kullanılması ayrıca Türk Ceza Kanunu çerçevesinde bir suç olarak düzenlenmiş olup, ilgili yabancı hakkında yürütülecek kovuşturma sonucunda hapis cezası alması halinde (1) numaralı başlıkta açıklanan sebebe dayanarak da sınır dışı kararı verilebilecektir.

4. Türkiye’de Bulunduğu Süre Zarfında Geçimini Meşru Olmayan Yollardan Sağlayanlar

Yabancıların Türkiye’de bulunduğu süre zarfında geçimini meşru olmayan yollardan sağlaması, yabancı hakkında sınır dışı kararı verilmesi sebepleri arasında düzenlenmiştir. İlgili sebepte geçen “meşru olmayan” ifadesinin; şantaj, fuhuş, insan kaçakçılığı, insan ticareti ve kara para aklama gibi çalışma iznine konu olmayan ve çalışma izni dışındaki faaliyet alanlarını kapsadığı söylenebilecektir.

5. Kamu Düzeni veya Kamu Güvenliği ya da Kamu Sağlığı Açısından Tehdit Oluşturanlar

Kamu düzeni, kamu güvenliği ve kamu sağlığı sebeplerine dayanarak yabancıyı sınır dışı etmek noktasında idarenin geniş bir takdir yetkisi mevcuttur. Söz konusu bu kavramların özelliği gereği diğer sınır dışı etme sebeplerine girmeyen her durum, bu sebep çerçevesinde değerlendirmeye müsaittir.

6. Vize veya Vize Muafiyeti Süresini On Günden Fazla Aşanlar veya Vizesi İptal Edilenler

Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu uyarınca vize, “Türkiye’de en fazla doksan güne kadar kalma hakkı tanıyan ya da transit geçişi sağlayan izin”, vize muafiyeti ise “Vize alma gerekliliğini kaldıran düzenlemeyi” ifade etmektedir. Vizenin veya vize muafiyetinin Türkiye’de sağladığı kalış süresi, her yüz seksen günde doksan günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla vize veya vize muafiyeti süresini on günden fazla aşanlar veya vize iptal edilenler sınır dışı edilecektir.

7. İkamet İzinleri İptal Edilenler

Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu uyarınca ikamet izni, “Türkiye’de kalmak üzere verilen izin belgesi” şeklinde tanımlanmaktadır. İkamet izni iptali bakımından genel bir iptal hükmü bulunmamakta olup her bir ikamet izni türüne göre iptal konusu ayrı bir şekilde düzenlenmektedir.

8. İkamet İzni Bulunup da Süresinin Sona Ermesinden İtibaren Kabul Edilebilir Gerekçesi Olmadan İkamet İzni Süresini On Günden Fazla İhlal Edenler

İkamet izinlerinin süresi içinde uzatılmaması, düzensiz göçmen davranışlarında biridir ve ihlal edilen sürenin karşılığı olan harç miktarının bir kat fazlasıyla tahsil edilmesi önemli bir yaptırım olup para cezası yeterli görülmeyerek sınır dışı edilme işlemine de konu edilebilmektedir. İkamet izinlerinin süresi her bir ikamet izni türüne göre farklılık arz etmekte olup aynı ikamet izni için de verilen her bir ikamet izni süresinin birbiriyle aynı olması söz konusu değildir.

9. Çalışma İzni Olmadan Çalıştığı Tespit Edilenler

Anayasa’nın 48. maddesinde, herkesin dilediği alanda çalışma ve sözleşme özgürlüğüne sahip olduğu hüküm altına alınmıştır. Çalışma hakkı, bireye tanınması gereken temel haklardan biri olup, kamu hak ve özgürlükleri arasında yer almaktadır. Bu hakkın herkese tanınmış olması, yabancılar ile vatandaşlar arasında bir ayrım yapılmadığı şeklinde yorumlanmaktadır. Ancak, yabancılara bu hakkın tanınması sınırsız ve mutlak bir özgürlük değildir. Anayasa’nın 16. maddesine göre, temel hak ve özgürlükler yabancılar için uluslararası hukuka uygun olarak kanunla sınırlandırılabilir. Türkiye’de yabancıların çalışması izne tabidir. Bu nedenle, çalışmak isteyen yabancıların çalışma izni alması zorunludur. Çalışma izni ise genel olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından verilmektedir. Çalışma izni almadan çalışan yabancılar sınır dışı edilecekler kapsamına dahil edilerek izinsiz ve kayıt dışı çalışmanın önüne geçilmesi amaçlanmaktadır. Çalışma iznini amacına aykırı kullandığı tespit edilen yabancıların da bu sınır dışı edilme sebebi çerçevesinde değerlendirileceği unutulmamalıdır.

10. Türkiye’ye Yasal Giriş veya Türkiye’den Yasal Çıkış Hükümlerini İhlal Edenler ya da Bu Hükümleri İhlale Teşebbüs Edenler

Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun “Türkiye’ye giriş ve Türkiye’den çıkış” başlıklı maddesinde Türkiye’ye giriş ve Türkiye’den çıkış, sınır kapılarından, geçerli pasaport veya pasaport yerine geçen belgelerle yapılacağı ve “İdari Para Cezası” başlıklı maddesinde Türkiye’ye yasa dışı giren veya Türkiye’yi yasa dışı terk eden ya da buna teşebbüs eden yabancılar hakkında iki bin Türk Lirası idari para cezası uygulanacağı düzenleme altına alınmakla beraber ardından sınır dışı edileceği düzenlenmektedir.

11. Hakkında Türkiye’ye Giriş Yasağı Bulunmasına Rağmen Türkiye’ye Geldiği Tespit Edilenler

Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun “Türkiye’ye giriş yasağı” başlıklı maddesinde kamu düzeni veya kamu güvenliği ya da kamu sağlığı açısından Türkiye’ye girmesinde sakınca görülen yabancıların ülkeye girişini yasaklanabileceği düzenlenmektedir. Türkiye’ye giriş yasağının süresi en fazla beş yıldır ancak kamu düzeni veya kamu güvenliği açısından ciddi tehdit bulunması hâlinde en fazla on yıl daha artırılabilir. Hakkında giriş yasağı kararı alınması ile yabancının Türkiye’ye girişi engellenmektedir. Ancak bir şekilde giriş yasağına rağmen Türkiye’ye giren yabancı hakkında sınır dışı kararı alınması zorunludur.

12. Uluslararası Koruma Başvurusu Reddedilen, Uluslararası Korumadan Hariçte Tutulan, Başvurusu Kabul Edilemez Olarak Değerlendirilen, Başvurusunu Geri Çeken, Başvurusu Geri Çekilmiş Sayılan, Uluslararası Koruma Statüleri Sona Eren veya İptal Edilenlerden Haklarında Verilen Son Karardan Sonra Türkiye’de Kalma Hakkı Bulunmayanlar

Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun ilgili maddelerinde belirtilen; mülteci, şartlı mülteci ve ikincil korumaya ilişkin başvurusu reddedilen yabancılar; uluslararası korumadan hariçte tutulan yabancılar, kabul edilemez başvurular, ilk iltica ülkesinden gelenler ve güvenli üçüncü ülkeden gelenler kapsamında başvurusu kabul edilemez bulunan yabancılar; başvurusunu geri çekmiş veya geri çekmiş sayılan yabancılar; uluslararası koruma statüsü sona eren yabancılar ve uluslararası koruma statüsü iptal edilen yabancılar Türkiye’de başka bir yolla kalma hakkına sahip olmamaları durumunda haklarında verilen son karardan sonra sınır dışı edileceklerdir. Bu noktada son karar, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından verilen kararı veya yargıya başvurulması durumunda kanun yolu başvurusuna götürülmesi mümkün olmayan kararlar olarak tanımlanmaktadır.

13. İkamet İzni Uzatma Başvuruları Reddedilenlerden, On Gün İçinde Türkiye’den Çıkış Yapmayanlar

Yabancı hakkında sınır dışı kararı alınabilmesi için Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu uyarınca, ikamet izni uzatma başvurusunun reddedilmesi, bu ret kararından itibaren on gün içinde Türkiye’den ayrılmaması ve yabancının sınır kapısına giderek ülkeyi terk etmemesi gerekmektedir. İkamet izni uzatma başvuruları, mevcut ikamet izninin bitiş tarihine altmış gün kala başlayarak ve her durumda ikamet izni süresi dolmadan önce valiliklere yapılmalıdır. İkamet izni uzatma başvurusu yapan yabancılara, harçsız bir belge verilir. Bu belgeyle, ikamet izni süresi sona ermiş olsa bile yabancılar hakkında karar verilinceye kadar Türkiye’de yasal olarak kalabilirler.

14. Uluslararası Kurum ve Kuruluşlar Tarafından Tanımlanan Terör Örgütleriyle İlişkili Olduğu Değerlendirilenler

Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu uyarınca, uluslararası kurum ve kuruluşlar tarafından terör örgütü olarak tanımlanan yapılarla ilişkili olduğu değerlendirilen yabancılar hakkında sınır dışı kararı alınacaktır. Ancak, sınır dışı kararının verilmesinde yabancının terör örgütü ile bağlantısına dair bir mahkeme kararının aranmayacak olması hususu gözden kaçmamalıdır.

Genel Olarak Sınır Dışı Etme Kararı ve Uygulanması

Sınır dışı etme kararı, Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin yönetmelik uyarınca, “Türkiye’de kalma hakkı bulunmayan yabancının; menşe ülkesine, transit gideceği ülkeye, Türkiye’ye gelmek üzere transit geçtiği ülkeye ya da başka bir üçüncü ülkeye gönderilmek üzere, ülkeden çıkarılması amacıyla alınan idari bir karardır”. Sınır dışı etme kararı, idari karar özelliği gereği idari işlemin özelliklerini taşır; bu sebeple kararı almaya yetkili makam kamu gücünü kullanabilen bir idari makamdır ve tek taraflı irade açıklaması le yapılan bir işlem olması sebebiyle muhatabın rızası aranmamaktadır.

1. Sınır Dışı Etme Kararının Alınması

Sınır dışı etme sebeplerinden birinin varlığı durumunda yabancı hakkında sınır dışı etme kararı, her yabancı için ayrı ayrı olacak şekilde Göç İdaresi Genel Başkanlığı talimatı üzerine veya valiliklerce re’sen alınır. Sınır dışı etme kararı hususunda idareye takdir yetkisi tanınmamıştır. İdare öngörülen şartların varlığını tespit ettiğinde yabancı hakkında sınır dışı etme kararını alması zorunludur. Ancak; kamu düzeni, kamu güvenliği ve kamu sağlığı sebeplerinin gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda idarenin takdir yetkisinin bulunduğu kabul edilmektedir.

Sınır dışı etme kararı, gerekçeleriyle birlikte hakkında sınır dışı etme kararı alınan yabancıya veya yasal temsilcisine ya da avukatına tebliğ edilir. Hakkında sınır dışı etme kararı alınan yabancı, bir avukat tarafından temsil edilmiyorsa kendisi veya yasal temsilcisi, kararın sonucu, itiraz usulleri ve süreleri hakkında bilgilendirilir. Söz konusu süreç çerçevesinde “tebliğ” önemli aşamaların başında gelmektedir. Abdolkhani ve Karimnia – Türkiye davasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, şahısların gözaltına alma nedenlerinin kendilerine bildirilmediğini ve anladıkları dilde bilgilendirilmemiş oldukları ileri sürerek ilgili başvuruyu kabul etmiştir. Bu sebeple tebliğ işlemi, şekli değil içeriğinin anlaşılmasını sağlayan bir araç olarak ele alınmalıdır.

2. Sınır Dışı Edilecek Ülkenin Tespiti

Kamu makamları tarafından yabancının sınır dışı edileceği ülkenin belirlenmesinde kapsamlı ve özenli bir araştırma evresinin yürütülmesi insan haklarına saygı yükümlülüğünün bir gereğidir. Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu uyarınca, “yabancılar, sınır dışı etme kararıyla, menşe ülkesine veya transit gideceği ülkeye ya da üçüncü bir ülkeye sınır dışı edilebilir” şeklinde düzenlenmiştir. Yabancının sınır dışı edileceği ülkenin tespitinde; vatandaşlık durumu, gönderilmesi planlanan ülkeye kabul edilip edilmeyeceği ve varsa gidebileceği üçüncü bir ülkeye ilişkin talebi göz önünde bulundurulur.

3. Sınır Dışı Etmek Üzere Türkiye’yi Terke Davet

Sınır dışı etme kararı alınanlara, sınır dışı etme kararında belirtilmek kaydıyla, Türkiye’yi terk edebilmeleri için on beş günden az olmamak üzere otuz güne kadar süre tanınır. Ancak, kaçma ve kaybolma riski bulunanlara, yasal giriş veya yasal çıkış kurallarını ihlal edenlere, sahte belge kullananlara, asılsız belgelerle ikamet izni almaya çalışanlara veya aldığı tespit edilenlere, kamu düzeni, kamu güvenliği veya kamu sağlığı açısından tehdit oluşturanlara bu süre tanınmaz.

Türkiye’den çıkış için süre tanınan kişilere, çıkış izin belgesi verilir ve tanınan sürede kabul edilebilir mazereti olmaksızın çıkış yapmayanlar hakkında valilik tarafından idari gözetim kararı alınır ve sınır dışı etme işlemleri geri gönderme merkezinden gerçekleştirilir. Terke davet edilen yabancılar, tanınan sürede ikamet izni veya çalışma iznine başvuru yapamazlar. Türkiye’yi terke davet edilenlerden, süresi içinde ülkeyi terk edenler hakkında giriş yasağı kararı alınmayabilir. Ancak terke davet süresini geçirmiş olarak sınır kapısına gelenlerden vize veya ikamet ihlal süresine göre giriş yasağı uygulanır.

4. İdari Gözetim Kararı

İdari gözetimin kabul görmüş ortak bir tanımı bulunmamakta olup; kişinin, nerede ve ne kadar sürede tutulursa idari gözetim altında tutulmuş sayılacağı konusunda tekdüze bir uygulama yoktur. Bu duruma rağmen bazı uluslararası düzenlemelerde idari gözetim kararı tanımlanmıştır. İşkenceye ve Diğer Zalimane, Gayriinsani veya Küçültücü Muamele veya Cezaya Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi Ek İhtiyari Protokolü uyarınca, “herhangi bir adli, idari ya da diğer yetkilinin emriyle izin verilmediği kamusal ya da özel bir yerde tutma” olarak tanımlamaktadır. Öğretide ise idari gözetim kararı, sınır dışı etme ve sınırdan geri çevirme kararlarının uygulanabilmesi ve uluslararası koruma başvurusunda bulunanların başvurularının değerlendirilmesi sırasında belli koşulların varlığı halinde uygulanan bir tedbir yöntemidir.

Sınır dışı etme ve idari gözetim süreçleri, yabancıların ülkeye giriş, çıkış ve kamu düzenine etkilerine göre belirlenmiştir. Yabancılar yakalandıklarında, durum 48 saat içinde valiliğe bildirilir ve yine 48 saat içinde sınır dışı kararı verilir. Kaçma riski bulunan, sahte belge kullanan, çıkış kurallarını ihlal eden veya kamu düzeni ve güvenliğini tehdit eden kişiler için idari gözetim kararı alınabilir. Gözetime alınan kişiler, 48 saat içinde geri gönderme merkezine götürülür. Gözetim süresi 6 ay ile sınırlıdır, ancak yabancının iş birliği yapmaması gibi durumlarda 6 ay daha uzatılabilir. Valilik, bu süreyi her ay değerlendirir ve zaruret görülmediğinde gözetim derhâl sonlandırılır.

5. Sınır Dışı Etmek Üzere Alternatif Yükümlülükler

İdari gözetime alternatif tedbirler kavramı, idari gözetime göre temel hak ve özgürlükleri daha az kısıtlayan tedbirleri ve yükümlülükleri kapsamakta olup bu tedbirler idari gözetime göre daha insani olduğu, temel hak ve özgürlüklere daha az kısıtlama ve kamu maliyesine daha az yük getirdiği kabul edilmektedir. Bu çerçevede Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi; idari gözetim tedbirinin gerekli, makul ve orantılı olması gerektiğini belirtmekte; bu husus değerlendirilirken idari gözetimin yerine daha az kısıtlayıcı bir tedbir olup olmadığı değerlendirilmektedir. Özellikle; çocuklar, çocuklu aileler ve ciddi hastalığı olan kişiler için idari gözetim kararı yerine mümkünse alternatif yükümlülükler uygulanması gerektiği belirtilmektedir.

İdari gözetim yerine uygulanabilecek alternatif yükümlülükler arasında belirli bir adreste ikamet etme, düzenli bildirimde bulunma, aile temelli geri dönüş, geri dönüş danışmanlığı, kamu yararına gönüllü hizmet, teminat ve elektronik izleme gibi seçenekler bulunur. Bu yükümlülüklerden biri ya da birkaçı, yabancıya en fazla 24 ay süreyle getirilebilir. Alternatif yükümlülüklere uyulmaması durumunda yabancılar idari gözetim altına alınabilir. Teminat yükümlülüğü bulunan yabancılar, süresi içinde Türkiye’den çıkmazlarsa ve bu durum mücbir sebep ya da mahkeme süreci dışında gerçekleşirse teminat Hazineye aktarılır.

6. Geri Gönderme Merkezleri

Sınır dışı etme kararının yerine getirilmesinde geri gönderme merkezleri önemli bir işleve sahip olup ülkede istenilmeyen, haklarında sınır dışı etme ve idari gözetim kararı alınan yabancıların, çıkış işlemleri tamamlanıncaya kadar idari gözetim kararıyla barındırılmaları ancak bu merkezlerde mümkün olmaktadır.

Geri gönderme merkezlerinde sağlanan hizmetler, bireylerin temel haklarına ve ihtiyaçlarına uygun şekilde düzenlenmiştir. Bu merkezlerde, maddi imkânı olmayan yabancılara acil ve temel sağlık hizmetleri ücretsiz olarak sunulmaktadır. Ayrıca, yabancıların yakınları, noterler, yasal temsilciler ve avukatlarla görüşebilme hakkı güvence altına alınmış olup, telefon hizmetlerine erişim imkânı da sağlanmaktadır.

Ziyaretçiler, vatandaşı olunan ülkenin konsolosluk yetkilileri ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği temsilcileri ile görüşme olanakları tanınmaktadır. Çocukların yüksek yararlarının gözetilmesi esastır; bu doğrultuda, aileler ayrı yerlerde barındırılmakta ve çocukların eğitim-öğretimden faydalanabilmeleri için Millî Eğitim Bakanlığı tarafından gerekli tedbirler alınmaktadır.

7. Sınır Dışı Edilen Yabancıların Türkiye’ye Giriş Yasağı

Türkiye’ye giriş yasağı, kamu düzeni, güvenliği veya sağlığı açısından risk oluşturan yabancılara uygulanabilir. Sınır dışı edilen yabancıların giriş yasağı kararı Genel Müdürlük veya valiliklerce alınır. Ancak, vize veya ikamet süresi dolmadan kendi isteğiyle ayrılanlar ve idari para cezasını ödeyenler ile belirli ihlal sürelerini aşmayanlar hakkında giriş yasağı kararı alınmayabilir. Süresi içinde Türkiye’yi terk edenler için de yasağın uygulanmaması mümkündür. Genel Müdürlük, giriş yasağını kaldırabilir veya sınırlı süreli giriş izni verebilir.

8. Sınır Dışı Etme Kararının Yerine Getirilmesi

Sınır dışı etme kararının uygulanması noktasında Yabancılar, kolluk birimleri tarafından sınır kapılarına götürülür. Seyahat masrafları öncelikli olarak yabancının mevcut parasından karşılanır; yetersiz kalması hâlinde masraflar Genel Müdürlük tarafından üstlenilir. Seyahat masrafları geri ödenmediği sürece yabancının Türkiye’ye girişine izin verilmeyebilir.

Genel Müdürlük, sınır dışı işlemlerinde uluslararası kuruluşlar ve ilgili ülke makamlarıyla iş birliği yapabilir. Ayrıca, izinsiz çalıştıran işverenler veya garanti veren kişiler, sınır dışı masraflarını ödemekle yükümlüdür. Yabancıların pasaportları veya diğer belgeleri, sınır dışı işlemleri tamamlanana kadar tutulabilir.

9. Gönüllü Geri Dönüş

Hakkında sınır dışı kararı alınmış ve gönüllü olarak menşe ülkesine dönmek isteyen düzensiz göçmenlere, Genel Müdürlüğün uygun gördüğü durumlarda ayni veya nakdi destek sağlanabilir. Gönüllü geri dönüş çalışmaları, uluslararası kuruluşlar, kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği içinde yürütülmektedir.

10. Geri Gönderme Yasağı

Geri gönderme yasağı uluslararası hukukun temel bir ilkesi olup, zulüm veya hayatı tehdit eden tehlikelerden kaçarak güvenli bir ülkeye sığınan kişilerin, bu tehlikelerle karşılaşacakları ülkelere geri gönderilmemelerini sağlar. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. maddesi, kimsenin işkenceye, insanlık dışı veya onur kırıcı ceza ya da işlemlere tabi tutulamayacağını belirterek, geri gönderme yasağının temel dayanağını oluşturur ve bu ilkenin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında güvence altına alındığı kabul edilir.

Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nda da geri gönderme yasağı temel bir ilke olarak benimsenmiştir. Kanunun 4. maddesi, kimsenin işkenceye, insanlık dışı veya onur kırıcı muameleye, hayatını veya özgürlüğünü tehdit eden koşullara sahip bir yere gönderilemeyeceğini hükme bağlamıştır. Ayrıca, Kanun’un 63. maddesinde, menşe ülkesine geri gönderildiğinde ölüm cezası, işkence, insanlık dışı muamele veya ayrım gözetmeyen şiddet gibi tehditlerle karşılaşacak kişilere “ikincil koruma” statüsü verilmesi öngörülmüştür. Bu düzenlemeler, geri gönderme yasağı ilkesinin uygulamasını pekiştirmektedir.

Sınır Dışı Etme Kararına Karşı Yargı Yolu

Sınır dışı etme işlemi, idari bir işlem olup, bu karara karşı iptal davası açılarak yargısal denetim sağlanabilir. İptal davaları, hukuka aykırı idari işlemlerin idari yargı organları tarafından iptal edilmesini amaçlayan bir dava türüdür. Yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden hukuka aykırılık içeren idari işlemlerin iptali için, menfaati ihlal edilen kişiler tarafından bu davalar açılabilir.

1. Sınır Dışı Etme Kararında Görevli ve Yetkili Mahkeme

2577 Sayılı İdari Yargılama Usul Kanunu m.32 uyarınca, sınır dışı etme kararına karşı kararı veren valiliğin bulunduğu ildeki idare mahkemesi görevli ve yetkili bulunmaktadır. Bu sebeple, sınır dışı etme işlemini tesis eden valiliğin bulunduğu yerdeki veya yargı çevresindeki idare mahkemesinde iptal davası açılmalıdır. Bu yerde birden fazla idare mahkemesinin bulunması halinde bu davaların 1. İdare Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir.

2. Sınır Dışı Etme İşlemine Karşı Dava Açma Süresi

Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu uyarınca, yabancı veya yasal temsilcisi ya da avukatı, sınır dışı etme kararına karşı, kararın tebliğinden itibaren yedi gün içinde idare mahkemesine başvurabilir. Mahkemeye başvuran kişi, sınır dışı etme kararını veren makama da başvurusunu bildirir. Mahkemeye yapılan başvurularda savunmanın verilmesi veya savunma verme süresinin geçmesiyle dosya tekemmül etmiş sayılır.

3. Sınır Dışı Etme İşleminde İsteğe Bağlı İdari Başvuru Yolu

İdari Yargılama Usul Kanunu uyarınca, yabancı hakkında tesis edilen sınır dışı etme işlemine karşı iptal davası açmadan isteğe bağlı idari başvuru yolunun işletilmesi mümkündür. Bu noktada ilgili; sınır dışı etme işleminin kaldırılmasını, geri alınmasını, değiştirilmesini veya yeni bir işlem tesis edilmesini idareden talep edebilecektir. Dava açma süresi içinde yapılan idari başvuru dava açma süresini durduracaktır. İdare 30 günlük süre içerisinde sessiz kaldığı veya olumsuz yanıt verdiğinde dava açma süresi kaldığı yerden işlemeye devam edecektir.

4. Sınır Dışı Etme Kararlarında Yargılama Süreleri

Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu süre bakımında idari yargılama usulünün genel kurallarından farklı bir düzenleme getirmiştir. Bu çerçevede sınır dışı etme kararına karşı genel dava açma süresi yedi gün olarak düzenlenmiştir. Duruşma yapılması mahkemenin takdirine bağlıdır. Başvurular dosyanın tekemmülünden veya ara karar ya da duruşma yapılması gereken hâllerde bunların tamamlanmasından itibaren on beş gün içinde sonuçlandırılır. Mahkemenin bu konuda vermiş olduğu karar kesindir. Yabancının rızası saklı kalmak kaydıyla, dava açma süresi içinde veya yargı yoluna başvurulması hâlinde yargılama sonuçlanıncaya kadar yabancı sınır dışı edilmez.

5. Sınır Dışı Etme Kararında Yürütmenin Durdurulması

Yürütmenin durdurulması, bir idari işlemin uygulanmasının telafisi güç veya imkânsız zararlar doğurabilecek olması ve işlemin açıkça hukuka aykırı bulunması durumlarında, bu olumsuzlukları önlemek ve kamu yararını korumak amacıyla, söz konusu işlemin hukuka uygunluk karinesinin ve icrailiğinin dava sonuna kadar askıya alınmasıdır. Sınır dışı etme kararına karşı yargı yolu hususunda Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun getirdiği önemli düzenlemelerden biri de yürütmenin durdurulmasına ilişkindir.

Dava açma süresi içinde veya yargı yoluna başvurulması durumunda, yargılama sonuçlanıncaya kadar yabancının sınır dışı edilmeyeceğine dair bir güvence bulunmaktadır. İdari Yargılama Usulü Kanunu gereğince, idari mahkemelerde veya Danıştay’da açılan davalarda, idari işlemin yürütmesinin durdurulabilmesi için mutlaka bir talep ve mahkemenin bu yönde bir kararına ihtiyaç duyulmaktadır. Ancak, Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu çerçevesinde verilen sınır dışı kararlarına karşı açılan davalarda, 53. maddede yer alan özel hüküm gereği, iptal davasına konu işlemler açısından yürütmenin durdurulması talebinde bulunulmasına veya mahkeme kararına gerek yoktur.

6. Anayasa Mahkemesi’ne Bireysel Başvuru

Bireysel başvuru, temel hak ve özgürlükleri kamu gücü tarafından ihlal edilen kişilere, diğer başvuru yollarını tükettikten sonra Anayasa Mahkemesi’ne başvurma imkânı tanır. Başvuru yapabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması gereklidir. Ancak, bireysel başvuru kanun yollarında yapılan değerlendirmeleri içermez.

Sınır dışı etme gibi anayasal haklara müdahale teşkil eden işlemler, idare mahkemesi kararının kesinleşmesinden sonra bireysel başvuruya konu edilebilir. Başvurular doğrudan, mahkemeler veya yurt dışı temsilcilikler aracılığıyla yapılabilir.

Başvuru dilekçesinde şu bilgilerin yer alması gerekir:

  • Başvurucunun ve varsa temsilcisinin kimlik ve adres bilgileri
    • İhlal edildiği ileri sürülen hak ve Anayasa maddeleri
    • İhlal gerekçesi ve başvuru yollarının tüketilmesine ilişkin süreç
    • İhlalin öğrenildiği tarih (başvuru yolu yoksa)
    • Uğranılan zarar ve dayanılan deliller

Dilekçeye, ihlale neden olduğu belirtilen kararların kopyası ve harcın ödendiğine dair belge eklenmelidir. Başvuru, başvuru yollarının tüketildiği tarihten veya ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren 30 gün içinde yapılmalıdır. Haklı mazeret durumunda, mazeretin kalktığı tarihten itibaren 15 gün içinde, delillerle birlikte başvuru yapılabilir. Mazeret geçerli görülürse başvuru kabul edilir.

Sıkça Sorulan Sorular

1. Sınır Dışı Etme Nedir?

Devletlerin, yabancı kişileri kamu düzeni, güvenliği veya diğer nedenlerle zorla ülke dışına çıkarma yetkisini ifade eden bir idari yaptırımdır.

2. Kimler Sınır Dışı Edilebilir?

Terör örgütü üyeleri, sahte belge kullananlar, çalışma izni olmadan çalışanlar, kamu düzeni veya sağlığı açısından tehdit oluşturanlar gibi yabancılar sınır dışı edilebilir.

3. Sınır Dışı Etme Kararını Kim Alır?

Göç İdaresi Başkanlığı’nın talimatı üzerine veya valiliklerce re’sen karar alınır.

4. Yabancıların Sınır Dışı Kararına İtiraz Hakkı Var mı?

Evet, karar tebliğ edildikten sonra 7 gün içinde idare mahkemesine başvurulabilir.

5. Sınır Dışı Edilmek için Hangi Belgelerde Sahtecilik Yapılmış Olması Yeterlidir?

Vize, ikamet izni, çalışma izni gibi belgelerde sahtecilik yapılması sınır dışı edilme nedeni olabilir.

6. Sınır Dışı Edilecek Ülke Nasıl Belirlenir?

Gönderileceği ülke, yabancının vatandaşlığı, güvenli bir ülke olup olmaması ve kişinin tercihi dikkate alınarak belirlenir.

7. Geri Gönderme Yasağı Nedir?

İşkence, kötü muamele, ölüm cezası veya hayatını tehdit eden diğer durumların olduğu ülkelere gönderilme yasağıdır.

8. Kaçma Riski Bulunan Babancılar için Ne Yapılır?

Kaçma riski olanlar, idari gözetim altına alınabilir ve geri gönderme merkezlerinde tutulabilir.

9. İdari Gözetim Ne Kadar Sürebilir?

Gözetim süresi 6 aydır, ancak yabancının iş birliği yapmaması gibi durumlarda bu süre en fazla 6 ay daha uzatılabilir.

10. Alternatif Yükümlülükler Nelerdir?

Belirli bir adreste ikamet, düzenli bildirimde bulunma, elektronik izleme gibi daha az kısıtlayıcı tedbirlerdir.

11. Sınır Dışı Edilen Bir Yabancı Türkiye’ye Tekrar Girebilir mi?

Giriş yasağı süresi bitmeden Genel Müdürlük izni olmadan giremez; ancak bazı durumlarda yasak kaldırılabilir.

12. Sınır Dışı Kararı Alındıktan Sonra Yabancıya Ne Kadar Süre Tanınır?

Yabancıya Türkiye’yi terk etmesi için 15 ila 30 gün arasında süre tanınabilir. Ancak kaçma riski bulunanlara süre tanınmaz.

13. Sınır Dışı Kararı için Dava Açma Süresi Ne Kadardır?

Kararın tebliğinden itibaren 7 gün içinde idare mahkemesine başvurulabilir.

14. Sınır Dışı Kararına Karşı Yargılama Süreci Ne Kadar Sürer?

Dosyanın tekemmülünden itibaren en geç 15 gün içinde sonuçlandırılır.

15. Dava Açılması İşlemin Yürütülmesini Kendiliğinden Durdurur mu?

Yabancının rızası saklı kalmak kaydıyla, dava açma süresi içinde veya yargı yoluna başvurulması hâlinde yargılama sonuçlanıncaya kadar yabancı sınır dışı edilmez.

16. Sınır Dışı İşlemine Karşı Anayasa Mahkemesi’ne Bireysel Başvuru Yapılabilir mi?

Evet, iç hukuk yolları tükendikten sonra bireysel başvuru yapılabilir.

17. Bireysel Başvuru Süresi Nedir?

İhlalin öğrenildiği tarihten itibaren 30 gün içinde Anayasa Mahkemesi’ne başvurulmalıdır.

18. Anayasa Mahkemesi Hangi Durumlarda Tedbir Kararı Alır?

Hayati tehlike, işkence veya kötü muamele riski varsa tedbir kararı verilebilir.

19. Geri Gönderme Merkezlerinde Ne Gibi Hizmetler Sağlanır?

Barınma, sağlık hizmetleri, eğitim imkânı ve avukatlarla görüşme hakkı gibi temel haklar sağlanır.

Neden Biz?

Güneş & Güneş Hukuk Bürosu olarak, yabancıların sınır dışı edilme süreçlerinde müvekkillerimize kapsamlı hukuki destek sağlamaktayız. Sınır dışı işlemleri, karmaşık bir idari süreç olup, yabancıların temel haklarının korunmasını ve sürecin hukuka uygun şekilde yürütülmesini gerektirir. Aşağıda sunduğumuz destekler yer almaktadır:

  1. Hukuki Danışmanlık ve Süreç Yönetimi: Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu çerçevesinde sınır dışı edilme sürecinin her aşamasında hukuki rehberlik sağlıyoruz. Müvekkillerimizin haklarını en iyi şekilde savunabilmek için durumu detaylı analiz ediyoruz.
  2. İtiraz ve Dava Süreçleri: Sınır dışı kararına itiraz etmek veya bu karara karşı iptal davası açmak isteyen müvekkillerimize profesyonel destek sunuyoruz. Hızlı hareket edilmesi gereken bu süreçlerde hak kaybını önlemek için gerekli adımları atıyoruz.
  3. Alternatif Çözüm ve Yükümlülüklerin Belirlenmesi: İdari gözetim ve sınır dışı kararı yerine uygulanabilecek daha insani ve az kısıtlayıcı tedbirler konusunda müvekkillerimizi bilgilendiriyor ve süreçlerin insani yaklaşımla yürütülmesini sağlıyoruz.
  4. Geri Gönderme ve Uluslararası Koruma Başvuruları: Geri gönderme yasağı kapsamına giren müvekkillerimiz için uluslararası koruma başvurularını hazırlıyor ve gerekli itiraz süreçlerini yürütüyoruz.
  5. Hakların Korunması: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve diğer uluslararası sözleşmeler çerçevesinde müvekkillerimizin haklarının ihlal edilmemesi için gerekli önlemleri alıyor, gerekirse bireysel başvurular yapıyoruz.

Güneş & Güneş Hukuk Bürosu, uluslararası hukuka dayalı bilgi birikimi, uzman kadrosu ve müvekkil odaklı hizmet anlayışı ile sınır dışı edilme süreçlerinde güçlü bir çözüm ortağıdır. Süreci en iyi şekilde yönetmek ve müvekkillerimizin haklarını korumak için yanınızdayız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Site Haritası
Bize mesaj gönderin!
Whatsapp
Merhaba, sizden bilgi almak istiyorum.
Güneş & Güneş Hukuk Bürosu Hemen Ara! Güneş & Güneş Law Firm Links Güneş & Güneş Hukuk Bürosu Telegram Güneş & Güneş Hukuk Bürosuna Mail Yazın