İçindekiler
Yabancı Mahkeme Kararlarının Türkiye’de Tanıma ve Tenfizi
Yabancı ülkelerde verilen mahkeme kararlarının Türkiye’de kendiliğinde geçerli olabilmesi mümkün değildir. Ellerinde kendi ülkelerinde veya başka bir ülkede verilmiş mahkeme kararı bulunan yabancılar, Türkiye’de birtakım işlemleri gerçekleştirmek zorundadır. Aksi takdirde söz konusu karar, Türkiye’de geçerli olamayacaktır.
Öncelikle tanıma ve tenfizin farkını, ardından da izlenmesi gereken prosedürü ayrıntılı bir şekilde inceleyelim.
Yabancı Mahkeme Kararlarının Tanıması Nedir?
Tanıma, yabancı ülke tarafından verilen mahkeme kararlarının hukuki geçerliliğinin Türk mahkemeleri tarafından kabul edilmesi anlamına gelmektedir. Tanıma, yalnızca yabancı mahkeme kararının varlığını ve geçerliliğini kabul eder ancak kararının icrasını garanti etmez.
Kararın bu şekilde kabul edilebilmesi için mahkeme tarafından tenfiz şartlarının sağlandığı tespit edilmelidir.
Tenfiz Nedir?
Tenfiz, tanınan mahkeme kararının yerine getirilebilmesi anlamına gelmektedir. Yani tenfiz edilen yabancı mahkeme kararı artık Türkiye’de icra edilebilecektir. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’da yer alan açıklamaya göre, kararın tenfiz edilmesinde hukuki yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir.
Tanıma ve Tenfiz Talebi ve Sonuçlanması
- Tanıma ve tenfiz istemi dilekçe ile yapılır.
- Dilekçe Kanun’da yer alan içeriklere göre hazırlanır ve eklenmesi gereken belgeler dilekçeye eklenir.
- Görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi’dir. Kişi, davalı tarafın Türkiye’de ikamet ettiği yer Asliye Hukuk Mahkemesine dilekçe vererek başvurabilir. Davalı taraf artık Türkiye’de ikamet etmiyorsa Türkiye’de son ikamet ettiği yer mahkemesi yetkilidir. Davalı Türkiye’de hiç ikamet etmemiş ise Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemeleri yetkili olacaktır.
- Kişi bu başvuruyu kendisi bizzat yapabileceği gibi özel yetki verdiği avukat aracılığıyla da yapabilir.
- Tenfiz istemine ilişkin dilekçe, duruşma günü ile birlikte karşı tarafa tebliğ edilir.
- Yetkili mahkeme, Kanun’da yer alan şartların sağlanıp sağlanmamasına göre kararın kısmen veya tamamen tenfizine karar verir.
- Tanıma ve tenfizin kabulü halinde ilgili karar, yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade eder.
- Tenfizine karar verilen yabancı ilamlar Türk mahkemelerinden verilmiş ilâmlar gibi icra olunur.
- Tenfiz isteminin kabul veya reddi hususunda verilen kararların temyizi genel hükümlere tabidir.
- Temyiz, yerine getirmeyi durdurur.
Dilekçede bulunması gereken unsurlar, ek belgeler ve gerekli şartlar ayrıca ele alınmalıdır.
Dilekçede Yer Alması Gereken Unsurlar Nelerdir?
5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’da, tanıma ve tenfiz başvurusu için hazırlanacak dilekçede bazı bilgilerin yer alması gerektiği düzenlenmiştir. Hazırlanan dilekçede yer alması gereken unsurlar şu şekildedir:
- Tenfiz isteyenle, karşı tarafın ve varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad, soyad ve adresleri.
- Tenfize konu olan kararın hangi devlet mahkemesinden verilmiş olduğu ve mahkemenin adı ile kararın tarih ve numarası ve hükmün özeti.
- Tenfiz, hükmün bir kısmı hakkında isteniyorsa bunun hangi kısım olduğu.
Başvuruda hazırlanan dilekçenin bu bilgileri içermesi gerekmektedir. Hazırlanan dilekçeye karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenir. Ayrıca bu dilekçeye ek olarak bazı belgelerin de dilekçe ile beraber sunulması gerekmektedir.
Dilekçeye Eklenecek Belgeler Nelerdir?
Bu ek belgeler şu şekildedir:
- Davacının kimliği ve fotokopisi
- Yabancı mahkeme kararının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya kararı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ve bunların noter onaylı Türkçe tercümesi.
- Kararın kesinleştiğine dair verilen karar ve bu kararın noter onaylı Türkçe tercümesi.
- Eğer dava avukat vekaleti ile açılacak ise avukata verilen özel yetkili vekaletname.
- Yapılan ödemelere ilişkin makbuzlar
Yukarıda yer alan evrakların ‘apostil şerhi’ adı verilen usul ile onanması gerekmektedir. Apostil şerhi, yurt dışında verilen belgelerin orijinalliğini ve resmi geçerliliğini doğrulayan bir onama şeklidir. Bu şerh, bir belgeyi düzenleyen ülkenin yetkili makamları tarafından verilir ve belgenin başka bir ülkede kullanılabilirliğini sağlar.
Tanıma ve Tenfiz Şartları Nelerdir?
Yetkili mahkeme tarafından tanıma ve tenfiz kararı verilebilmesi için gerekli bazı şartlar bulunmaktadır. Bu şartları ön şartlar ve esas ilişkin (asli) şartlar olarak ikiye ayırabiliriz.
Ön Şartlar
Tanıma ve tenfizi istenen kararın öncelikle bir mahkeme tarafından verilmiş olması gerekmektedir. Mahkeme olmasa da söz konusu yabancı ülkede mahkeme niteliği taşıyan bir mercii tarafından verilmiş olması gerekmektedir. Yabancı idari merciiler tarafından verilen kararlar tanıma ve tenfizin konusunu oluşturmaz.
Ayrıca verilen mahkeme kararının ilam niteliğinde olması gerekmektedir.
Yabancı mahkeme kararının hukuk davalarına ilişkin bir karar olması gerekmektedir. Yani verilen kararların ceza hukukuna değil de özel hukuka ilişkin kararlar olması gerekmektedir.
NOT: Ancak, yabancı mahkemelerin ceza ilamlarında yer alan kişisel haklarla ilgili hükümler hakkında da tenfiz kararı istenebilir.
Son olarak, verilen yabancı mahkeme kararının kesinleşmiş olması gerekir. Karar eğer kesinleşmemiş ise yani istinaf yolundaysa veya kesinleşmesi için gereken süre dolmamış ise tanıma ve tenfiz isteminde bulunulamaz. Kesinleşip kesinleşmediği, kararı veren ülke hukukuna göre belirlenecektir.
Esasa İlişkin Şartlar
5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’da yer alan esasa ilişki (asli) şartları sırayla incelememiz gerekmektedir.
Öncelikle karşımıza mütekabiliyet şartı çıkmaktadır. Mütekabiliyet, ‘karşılıklılık’ anlamına gelmektedir. Yani kararı tenfiz edilecek ülkenin de aynı şekilde Türk mahkemeleri tarafından verilen kararları tanıyor olması gerekmektedir. Bu anlaşma bir uluslararası anlaşma olabileceği gibi, kanun maddesi veya fiili uygulama şeklinde de olabilir.
NOT: Mütekabiliyet şartı tanıma için aranan bir şart değildir. Yalnızca tenfiz için gerekmektedir. Çünkü asıl amaç mahkeme kararını uygulayabilmektir.
İkinci bir şart olarak ilamın, Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olması gerekmektedir. Türk hukukunda bazı konularda kesin yetki kuralları söz konusudur. Örneğin, taşınmazın aynına ilişkin davalar, bazı iş ve tüketici davaları tanıma ve tenfizin konusu olamaz.
Yabancı mahkeme tarafından verilen karar hükmünün Türk kamu düzenine açıkça aykırı olmaması gerekmektedir. Yani kararın tanıma ve tenfizi sonucunda toplumun değerlerine ters veya Anayasa’ya aykırı sonuçlar ortaya çıkmamalıdır. Ayrıca yabancı mahkeme kararı, Türkiye’de icra edilebilir nitelikte olmalıdır.
Davalı, yabancı mahkemede adil bir şekilde savunma hakkını kullanabilmiş olmalıdır. Yani öncelikle kişiye usulüne uygun bir biçimde tebligat yapılmış olmalıdır. Kişi mahkemeye usule uygun bir biçimde çağrıldıktan sonra hukuka uygun bir biçimde temsil edilmiş olmalıdır. Ayrıca kişinin yokluğunda karar verilmesi halinde de tanıma ve tenfiz talebi reddedilecektir. Çünkü kişinin adil yargılanma hakkı engellenmiş olacaktır.
NOT: Yetkili Asliye Hukuk Mahkemesi yalnızca belirtilen bu şartları incelemekle yükümlüdür. Hakimin ‘revizyon yasağı’ bulunmaktadır. Yani yabancı mahkemede verilen kararın uygunluğunu inceleme veya denetleme hakkı yoktur.
Yukarıda yer tüm usuller ve izlenecek prosedür, yabancı mahkeme ilamına dayanılarak Türkiye’de idari bir işlemin yapılmasında da uygulanır.
Tanıma ve Tenfizde Zamanaşımı
Yabancı mahkemeden alınan kararın tanıma ve tenfizi isteminde bulunabilmek için Kanun’da belirli bir süre ön görülmemiştir. Bu sebeple kişi istediği zaman yabancı mahkeme ilanına dayanarak tanıma ve tenfiz başvurusunda bulunabilir.
Tanıma ve tenfizi yapılan kararın Türk hukukunda icra edilebilmesi için belirlenen süre 10 yıldır. Yani yabancı mahkeme kararı, tanıma ve tenfiz edildikten sonra uygulanması için 10 yıllık bir zamanaşımı mevcuttur.
Tanıma ve tenfizden sonra bu karara dayanarak açılacak davalarda ise zamanaşımı süresi 1 yıldır. Bu 1 yıllık süre tanıma ve tenfiz kararından itibaren başlar.
Hakem Kararlarının Tanınma ve Tenfizi
Yabancı ülkede verilen hakem kararlarının Türkiye’de tanıma ve tenfizi için 2 farklı durum öngörülmüştür. Bunlardan ilki 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hakkında Kanun ve 1958 tarihli New York Sözleşmesi’dir.
Türkiye’nin koyduğu çekinceden dolayı sadece ticari uyuşmazlıklara ve anlaşmaya taraf olan ülkelerden verilen hakem kararlarının tanınması ve tenfizi 1958 tarihli New York Sözleşmesi’ne göre istenebilecektir. Tanınması ve tenfizi istenen yabancı hakem kararının verildiği ülke sözleşmeyi onaylamamışsa yabancı hakem kararının tanınması ve tenfizi New York Sözleşmesi’ne göre değil 5718 sayılı MÖHUK hükümlerine göre istenebilecektir.
Kesinleşmiş ve icra kabiliyeti kazanmış veya taraflar için bağlayıcı olan yabancı hakem kararları tenfiz edilebilir. Yabancı hakem kararlarının tenfizi, tarafların yazılı olarak kararlaştırdıkları yer Asliye Mahkemesinden dilekçeyle istenir. Taraflar arasında böyle bir anlaşma olmadığı takdirde, aleyhine karar verilen tarafın Türkiye’deki yerleşim yeri, yoksa bulunduğu yer bu da yoksa icraya konu teşkil edebilecek malların bulunduğu yer mahkemesi yetkili sayılır.
Uyuşmazlık ticari olsun olmasın yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizinde görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir.
Yabancı bir hakem kararının tenfizini isteyen taraf, hazırladığı dilekçe ile mahkemeye başvurabilir. Hazırlanan bu dilekçe ile beraber bazı belgeler de sunulmalıdır. Bu belgeler şu şekildedir:
- Tahkim sözleşmesi veya şartının aslı veya usulüne göre onanmış örneği.
- Hakem kararının usulen kesinleşmiş ve icra kabiliyeti kazanmış hali
- Hakem kararının taraflar için bağlayıcılık kazanmış aslı veya usulüne göre onanmış örneği.
- Yukarıda yer alan bu belgelerin, noter tarafından tercüme edilmiş ve usulen onanmış örnekleri de dilekçe ile beraber sunulmalıdır.
Hazırlanan dilekçe ve belgeler, karşı tarafın sayısı kadar hazırlanır. Tenfiz istemine ilişkin dilekçe, duruşma günü ile birlikte karşı tarafa tebliğ edilir.
Tenfizine karar verilen yabancı hakem kararları Türk mahkemeleri tarafından verilmiş kararlar gibi icra olunur. Mahkemece ilgili hakem kararının kısmen veya tamamen tenfizine veya istemin reddine karar verilebilir.
Mahkeme, belirli durumlarda yabancı hakem kararlarının tanıma ve tenfizi istemini reddedebilir. Bu ret sebepleri MÖHUK m.62’de ayrıntılı bir şekilde açıklanmaktadır. Tenfiz isteminin kabul veya reddi hususunda verilen kararların temyizi genel hükümlere tabidir. Temyiz, yerine getirmeyi durdurur.
Yurt Dışında Boşanmanın Türkiye’de Tanınması ve Tenfizi
Boşanma konusunda boşanma kararının tanınması ve tenfizi farklı sebeplerle istenmektedir. Boşanmanın tanınmasında, yabancı ülkede verilen boşanma kararının Türkiye’de geçerli sayılabilmesi amaçlanmaktadır. Boşanmanın tenfizinde ise tanınan boşanma kararına ek olarak icrası gereken durumların varlığı halinde bu icraların yerine getirilebilmesi amaçlanmıştır. Yani boşanma kararı icrai nitelikte değil ise tanıma yeterli olacaktır.
Boşanmanın Tanınması
Nüfus Hizmetleri Kanununa 2018 yılında 27/A maddesi eklenmiştir. Bu madde ilgili boşanma kararının Türkiye’de geçerli olmasını isteyen yabancılara bir kolaylık sağlamıştır. Maddeye göre yabancı ülkede, yetkili adli veya idari makamlarınca verilen boşanma kararları usulen kesinleştiği ve Türk kamu düzenine açıkça aykırı olmadığı takdirde nüfus kütüğüne tescil edilir.
Kişiler birlikte, yurt içinde Nüfus Müdürlüklerine yurt dışında ise dış temsilciliklere giderek söz konusu boşanma kararını nüfus kütüğüne tescil ettirebileceklerdir. Kişinin boşandığı eşi ölmüşse veya yabancı ise Türk vatandaşı olan diğer taraf veya vekili tek başına bu başvuruyu yapabilir
Eğer şartlar yerine getirilmediyse ve bu sebeple nüfus müdürlüğü tarafından tescil işlemi gerçekleştirilmediyse, tanıma için MÖHUK’ta yer alan usullerin uygulanması gerekmektedir.
Boşanmanın Tenfizi
Boşanan kişiler yalnızca bu boşanmanın Türkiye’de geçerli olmasını değil de aynı zamanda boşanmanın getirdiği bazı haklardan da yararlanmak istiyorlarsa tenfiz davası açmalıdırlar.
Genel tanıma ve tenfiz şartları burada da aynı şekilde geçerlidir. Yalnızca bazı konularda birtakım farklılıklar bulunmaktadır. Boşanma ile ilgili tenfize konu olabilecek 4 karar türü bulunmaktadır.
- Velayet
- Tazminat
- Mal Paylaşımı
- Nafaka (Yoksulluk ve İştirak)
Boşanma kararının tenfizinden sonra yukarıda yer alan kararlar Türkiye’de icra edilebilir bir nitelik kazanırlar.
Genel tanıma ve tenfiz davaları Asliye Hukuk Mahkemeleri’nde açılıyordu. Boşanma kararının tanıma ve tenfiz davası ise Aile Mahkemesi’nde açılmaktadır. Davalının yerleşim yeri veya ikamet ettiği yer Aile Mahkemesi yetkilidir. Her ikisi de bulunmuyorsa Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinde dava açılabilir.
Neden Biz?
Güneş & Güneş Hukuk Bürosu olarak, tanıma ve tenfiz davalarının hukuki süreçlerindeki önemini belirtmek isteriz. Tanıma ve tenfiz, uluslararası alanda verilen mahkeme kararlarının, yerel hukuk sistemlerinde geçerli olabilmesi için gerekli olan adımları içerir. Bu süreçler, taraflar arasında karmaşık hukuki sorunlar ve farklı yargı yetkileri nedeniyle sıkça sorunlar doğurabilir. Uzman avukatlarımız, bu davaların yürütülmesi sırasında, mahkeme belgelerinin düzenlenmesinden, kararların uygulanabilirliğine kadar her aşamada hukuki destek sunarak müvekkillerimizin haklarını korumaktadır. Tanıma ve tenfiz davaları, sadece ticari ilişkiler değil, aynı zamanda aile hukuku gibi kişisel meselelerde de önemli rol oynamaktadır. Güneş & Güneş Hukuk Bürosu, müvekkillerinin uluslararası hukuktan doğan haklarını güvence altına almak için gerekli hukuki desteği sağlamaktadır. Detaylı bilgi ve destek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Sıkça Sorulan Sorular
-
Tanıma ve Tenfiz Arasındaki Fark Nedir?
Tanıma, yabancı mahkeme kararının hukuki geçerliliğinin kabul edilmesi anlamına gelirken, tenfiz, bu kararın icra edilebilir hale getirilmesidir.
-
Apostil Şerhi Nedir?
Apostil şerhi, bir belgenin orijinalliğini ve resmi geçerliliğini doğrulayan bir onay işaretidir ve belgelerin uluslararası geçerliliğini sağlar.
-
Tanıma ve Tenfiz Talebinin Reddine Karşı Ne Yapılabilir?
Yabancı mahkeme tarafından verilen kararın tanıma ve tenfizine ret kararı gelmesi halinde kişi, istinaf ve temyiz yollarına başvurarak karara karşı itiraz edebilir.
-
Tanıma ve Tenfiz Davası Ücreti Nedir?
Dava harcı ve teminat olarak iki farklı masraf bulunmaktadır. Duruma göre nisbi veya maktu harç alınacaktır. Davayı eğer Türk vatandaşı açıyor ise Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre teminat alınacaktır. Davayı açacak kişi yabancı ise MÖHUK kurallarına göre teminat alınır.
-
Tanıma ve Tenfiz Davası Ne Kadar Sürer?
Net süre vermek biraz zordur. Davanın niteliğine veya içerdiği unsurlara göre süreler farklılık gösterebilmektedir. Sürecin iyi bir şekilde yürütülebilmesi için bir avukattan yardım almak olumlu bir sonuç doğuracaktır.
-
Tanıma ve Tenfiz Davasında Duruşmaya Katılmak Zorunlu Mu?
Tarafların duruşmaya bizzat katılması zorunlu değildir. Yetkilendirdikleri vekil aracılığıyla temsil edilmeleri mümkündür.
-
Tanıma ve Tenfiz İçin Görevli ve Yetkili Mahkeme Neresidir?
Tanıma ve Tenfiz için Türkiye’de görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Boşanmada ise bir istisna vardır ve Aile Mahkemesi görevlidir. Yetkili mahkeme ise davalı kişinin yerleşim yeri veya bulunduğu yerdir. Bu ikisi de bulunmuyor ise Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinde dava açılabilir.